"kıtlama" ne demek

"kıtlama" kelimesinin kullanım örnekleri.

Oltu taşı standından tespih alan Işık, Dadaş Otağı'nda kıtlama çay içtikten sonra cağ kebabı yedi.

Burada Erzurumlu vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Vekili Özak, dev semaverde demlenen çaydan kıtlama içip kadayıf dolması yedi.

Vatandaşlara TIR üzerindeki sinevizyondan Erzurum belgeseli izletildi, kadayıf, kıtlama şeker ile çay ikram edildi.

Yöreye özgü kıtlama şeker ile çay içip, sosyal medyadan cağ kebabı ve kadayıf dolmasının tanıtımını da yapan Mert Nobre, kulübün ve kentin tanıtımına büyük katkı sağladı.

Dadaşların bu çadırlarda içeceği bir bardak kıtlama çay bile Arakanlı din kardeşlerimiz için ilaç olacak.

Vatandaşlarla sergiyi gezen protokol, özellikle Doğu Anadolu Bölgesinin eski evlerini yansıtan köşede uzun uzun oturarak Erzurum kıtlama şekeri ile çaylarını yudumladı.

Kar Küresi ile çıkılan Anadolu turunda 6 kentte on binlerce kadayıf dolması tatlısı dağıtıldı, kıtlama şekerle çay ikram edildi.

Soğuk havanın hüküm sürdüğü, kar kalınlığının zaman zaman 1 metreye kadar çıktığı kent merkezinde vatandaşlar, kıtlama çay, sobada patates közlemesi ve aşıkların atışmaları ile dizelere döktükleri nameleriyle ısınıyor.

Kentin Yoncalık semtindeki Kıyasettin Temelli Kıraathanesi ve Kültür Merkezi'nde sabah erken saatlerde limonlar kesiliyor, kıtlama şekeri kırılıyor.

Kıraathanede aşıkların iki saati geçen atışmaları, dadaşların limonlu kıtlama çay içerek aşıklara eşlik etmesi renkli görüntüler oluşturuyor.

Oysa içeride kıtlama çayıyla halkımızın içini ısıtıp, buzlarını eritiyoruz.

Bu soğuk havayı kırmak için vatandaşa yüzyıldır devam eden kıtlama ve limonlu çay sunuyoruz.