Güncel Türkçe Sözlük
kıvrılmak
-
nsz Eğrilip bükülmek
- Kıvrık bir duruma gelmek
- Yuvarlak bir biçim almak
- Dar bir yere büzülerek yatmak
"Bulunduğum yerde kıvrılıp yatmanın bir kolayını arıyordum." - Y. K. Karaosmanoğlu
- Dönmek, sapmak
"Ben onu görmemişçesine, gözlerimi ileriye dikerek yan yola kıvrıldım." - H. Z. Uşaklıgil
- Katlanmak, bükülmek
"Annem şişe çekerken kıvrılmış gazete kâğıdıyla yaptığı küçük alevli ısıtıcıları tenimize düşürür, yakardı." - A. Kutlu
- Yol dönemeçli, virajlı olmak