Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kaçamaklı
  • sıfat Kesin olmayan, yargı bildirmeyen ve her iki tarafa da çekilebilen (söz, cevap, davranış)
    "Maksada hep kaçamaklı yollardan ulaşmak istemişlerdir." - R. H. Karay

"kaçamaklı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sanığın duruşmalardaki tavrı, kaçamaklı olarak yanıltıcı davranışlar gösterdiği, birden fazla suçu birlikte işlemesi, suç anındaki soğukkanlı tavrını dikkate alan mahkeme sanığa iyi hal indirimi yapmadı.

Mağdurun tüm ifadelerinin yer, zaman, kişi ve olay örgüsü bakımından tutarlı ve itibar edilebilir olduğunu belirten mahkeme, sanığın kaçamaklı ifadeler kullandığını ifade etti.

Hüseyin Çeliker ise, işadamı Kaçamaklı ile rahatsızlık vermemesi için konuşmak istediğini, ancak onun Ayşe'den ayrılmak karşılığında para teklif ettiğini, daha sonra da ağır sözler söyleyince yaralamak amacıyla ayaklarına ateş ettiğini söyledi.

Ayşe Uz kendisine ait otomobil, Kaçamaklı da lüks cipi ile Narlıdere otoyol girişinde buluşmak üzere yola çıktı.

Sanığın kaçamaklı olarak yanıltıcı davranışlar gösterdiğini ve suç anında soğukkanlı tavırlar sergilediğini dikkate alarak sanık hakkında iyi hal indirimi uygulamadı.

MERSİN'de, voleybol hakemi 26 yaşındaki Didar Hayta'yı sokak ortasında tartıştıktan sonra saçından sürükleyerek götürdüğü evinde tabancayla öldüren Voleybol Federasyonu Mersin İl Hakem Kurulu Sekreteri ve voleybol gözlemcisi 61 yaşındaki Kamil Kaçamaklı daha sonra yaşamına son verdi.

Genç hakem, olay yerinde hayatını kaybederken, Kaçamaklı aynı tabancayla başına ateş ederek kendi yaşamına da son verdi.

Silah sesleri üzerine eve gelip kapıyı kırarak içeri giren polis, Kaçamaklı ile Hayta'nın cesetleriyle karşılaştı.

Genç kızın, bu ilişkiyi bir süre önce bitirdiği ve bu yüzden Kamil Kaçamaklı ile aralarında sorun yaşadıkları ileri sürüldü.