Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kaşımak
  • -i Vücudun herhangi bir yerindeki kaşıntıyı gidermek için tırnakla veya başka bir şeyle deriyi hafifçe ovmak
  • Araştırmak, incelemek
  • Sinirlendirecek söz söylemek
    "Bir saat sonra ayrılmak zorundaydık, bu nedenle birbirimizi kaşımamaya çok özen gösteriyorduk." - A. Kulin
  • Herhangi bir konuyu yeniden gündeme getirmek
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kaşımak

Tımar etmek.

"kaşımak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin tüm illerinde huzurun olduğunu ancak bunu kaşımak isteyenlerin bulunabileceğini dile getiren Soylu, ramazan ayında insanların geç saate kadar sokaklarda rahat dolaşabildiğini, bu huzuru güvenlik güçlerinin temin ettiğini söyledi.

Kepek nedeniyle saç derisini sürekli kaşımak tahrişe neden olabilir ve saç köklerini zayıflatır.

Bu tür durumlarda bölgeyi kaşımak yerine bölgeye soğuk su sürülebilir.

Fakat bunu yapmayıp iyice kaşımak yaranın kalıcı olmasına, iz bırakmasına, sızlamasına veya bunlara benzer farklı sorunların ortaya çıkmasına sebep olacaktır.

Etrafımızda ne yaşanıyorsa biliniz ki Türkiye içindeki huzursuzlukları kaşımak, bizim farklılıklarımızı kaşımak ve toplumsal huzurumuzu kaçırmaya matuf çabalardır.

Kirli deniz ve havuz suları, kulağı kaşımak için temiz olmayan bir takım maddelerin kullanılması kulağa enfeksiyonu ektiği zaman bir cilt enfeksiyonu ortaya çıkmaktadır.

Eskiden de ülkeler karşı ülkelerin iç problemlerini kaşımak anlamında ne çelişki varsa o çelişkileri kullanıyordu.

Bizi bir kere daha zor dönemlere sokmak için meşrep ve mezhep farklılıklarını kaşımak isteyenlere dur diyeceğiz, onların sözlerine asla kulak asmayacağız.

Hep beraber, bizi bir kez daha zor dönemlere sokmak için aramızdaki mezhep ve meşrep farklılıklarını, etnik kökenleri bir şekilde kaşımak isteyenlere 'dur' diyeceğiz.

Gözün saydam tabakası korneanın, incelme ve sivrileşmesiyle kendini belli eden keratokonus hastalığını, gözleri kaşımak, ovuşturmak ve sert baskı yapmak tetikliyor.