Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kabaran
Kalbur, elek.
"kabaran" kelimesinin kullanım örnekleri.
Son zamanlarda Flamanlar arasında kabaran milliyetçi duygular, siyasete de yansıyan bir ayrılıkçı cereyana yol açtı.
Ya da ölen bir gence, bakmadan siciline üzüldüğümüzde ya da o an içimizde kabaran öfke değil de adalet istenci olduğunda, buralarda hep birlikte daha çok duracağız.
Eskilerin deyimiyle sevahil kenti değildir amma, Erzurum devleti ebedi müddet ahdiyle kabaran bir iman dalgasının ifadesidir.
Kolayca elektriklenen ve kabaran saçları elektriklenme, uçuşma ve nemin saçı bozan etkilerine karşı korur.