Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kabartmak
  • -i Kabarmasını sağlamak, kabarmasına yol açmak
    "Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış." - Ç. Altan
  • Toprağı tırmık, çapa vb. bir araçla karıştırmak, altüst etmek, yumuşatmak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kabartmak
  1. Coşturmak, kışkırtmak.

  2. Abartmak, atmak.

"kabartmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Şampiyonada güzel sonuçlar alıp vatandaşlarımızın göğsünü kabartmak istiyoruz.

Nemlenmiş Çinçilla kürkünü kurutmak ve tüyleri kabartmak için volkanik kül ve çok küçük, mikronik tozlar kullanılır.

Sizlerin de bizim bu hizmet aşkımızı ve şevkimizi kabartmak üzere genel kurula büyük bir azim ve kararlılıkla gelerek, özgür iradeniz ile bize destek olacağınıza arkadaşlarımın ve şahsımın inancı tamdır.

Bu buram buram kokma olayı Isparta halkının yapısı ve geninde mevcuttur, bunu biraz daha kabartmak istiyoruz.

O düzeni kabartmak gerekiyor, bunu yapınca da bu yolda aşağıda kalıyor.

Sizlerin de bizim bu hizmet aşkımızı ve şevkimizi kabartmak üzere genel kurula büyük bir azim ve kararlılıkla gelerek özgür iradeniz ile katkıda bulunacağınıza inancımız tamdır.

Sizlerin de bizim bu hizmet aşkımızı ve şevkimizi kabartmak üzere genel kurula büyük bir azim ve kararlılıkla gelerek özgür iradeniz ile katkıda bulunacağınız inancı ile yaşamınızda sağlık ve afiyet, işlerinizde başarılar diliyor, saygılarımızı sunuyoruz.

Beşiktaş Kulübü Boks Takımı adına bu yıl katılacağı Türkiye Şampiyonası hazırlıklarına yaz okulu için geldiği ESOGÜ'de devam eden ilahiyatçı boksör Mustafa Öztürk, milli takıma seçilip, yurt dışında Türkiye'nin göğsünü kabartmak için ter döküyor.