"kabartmalı" ne demek

"kabartmalı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sınava katılanlardan görme engelli Sabiha Öztürk, kabartmalı sınav kitapçığı olmadığı için belletmen yardımıyla sınava girdi.

Renkli, karmaşık, detaylı, oymalı kabartmalı, klasik, zengin görünü tasvir eden parçalar abartının ve göz alıcı ihtişamın mücevher hali olarak karşımıza çıkıyor.

Ekiplerce, belirlenen kamyonda yapılan aramada, 2 bin yıllık ve Roma dönemine ait olduğu değerlendirilen kabartmalı kandil ele geçirildi.

Kaldırımlarımızda engelli vatandaşlarımız için rampalar yaparken görme engelli vatandaşlarımız içinde onları kabartmalı taşlarla yönlendiren ayrı bir şerit oluşturduk.

Tunceli'nin en büyük ilçesi Ovacık, yöresel mimariye özgü köy evleri, üzeri kabartmalı tarihi mezarları, Munzur Çayı üzerinde kurulu ahşap köprüleri ve eşsiz doğa manzarasıyla sonbaharın son günlerinde kartpostallık görüntüler veriyor.

Burada kimisi engelli vatandaşlara özel kabartmalı kitaplardan okudu, kimisi bilgisayarla uğraştı, kimisi ise sohbet ederek vakit geçirdi.

Görme engelli yolcular için hissedilebilir yüzey ve gerekli yerlerde Braille alfabesi ile yazılmış kabartmalı uyarı ve yönlendirme işaretleri de mevcut.

Çalışmalarda engelli vatandaşlarımız için rampalar yaparken, görme engelli vatandaşlarımız için de onları kabartmalı taşlarla yönlendiren ayrı bir şerit oluşturduk.

Yapılan aramada Bizans dönemine ait olduğu değerlendirilen 50 büyük gümüş sikke, 3 küçük gümüş sikke, 3 yüzük, 1 yılanbaşı heykelcik, 1 altın aslan başı kabartmalı tas ve 1 adet bardak ele geçirildi.

Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde bir evde çeşitli dönemlere ait 5'i altın 167 sikke ile kabartmalı çömlek kapağı ele geçirildi.

Aramalarda çeşitli dönemlere ait olduğu değerlendirilen 99'u bakır, 63'ü gümüş, 5'i altın 167 sikke ile kabartmalı çömlek kapağı bulundu.