Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Kabullenmesini sağlamak
"Sanat adına konuşmakta kendinde hak gören, her konuştuğunu da salt doğrudur diye karşısındakine kabullendirmek isteyen kimseler sardı etrafımızı." - N. Cumalı
"kabullendirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Muhammed'e kadar tüm peygamberlerin tek bir gayesi olduğunu aktararak, bunun, güven toplumunu oluşturacak esasları insanlara öğretmek ve kabullendirmek olduğunu ifade etti.
Bu sektöre girdikten sonra klasik iskele sistemlerine alternatif yaratarak otomatik iskele sistemini kabullendirmek de çok kolay olmamıştı.
Kurt, şoför olabilmek ve kendisini kabullendirmek için çok çaba harcadığını belirterek, aradan geçen zaman içerisinde erkek şoförlerle yaptığı mücadeleyi kazandığını düşündüğünü belirtti.
Derneğimizin en büyük amaçlarından biri engellilerimizi bu toplumda kabullendirmek.
Kendi kendine oluşan bir kader olmadığı gibi, açıkçası Müslümanlara zoraki bir şekilde bu kaderi kabullendirmek ve yaşattırmak isteyenler vardır.
Erdoğan başkanlık sistemini kabullendirmek için var gücüyle uğraşmaktadır.
Meryem'in gözaltına alınması Nazlı'nın aileye kendini kabullendirmek adına sarf ettiği tüm çabaları çöpe atar.
O tarihlerde milli direnci kırmak, umutsuzluğu kabullendirmek için, tıpkı bugünlerde olduğu gibi, çok şey yazılmış, söylenmişti.