Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kalıp
  • isim Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç
    "İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir." - P. Safa
  • Biçki modeli, patron
  • sıfat Genellikle küp biçiminde yapılan
    "Bir kalıp peynir." "İki kalıp sabun."
  • Gösterişli görünüş
    "Kalıbına bakarsan aslan gibi."
  • Biçim, durum
    "Muayyen bir kalıba girecek insana benzemiyordu." - H. E. Adıvar
  • Yenilikten uzak, özgün olmayan
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
kalıp

Sinema Technicolor işleminde renkli filmlerin basımında kullanılan kalıp.

Biyoloji Terimleri Sözlüğü
kalıp

DNA ipliğinden tamamlayıcı DNA'nın ya da RNA'nın kopyalanması gibi bir moleküle kalıplık eden diğer bir molekül.

Matematik Terimleri Sözlüğü
kalıp

bk. formül.

Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
kalıp

Metallerin bozunum yoluyla biçimlendirmelerinde, istenilen biçimi vermek için, metalin koyulduğu ya da içinden geçirildiği sert çelik nesne.

Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
kalıp

Bir makromolekülün sentezi için kullanılan model veya örnek.

Mantık Terimleri Sözlüğü
kalıp

Sözedilen dilin belli bir deyiminin ya da belli bir türden olan bütün deyimlerinin ortak dizimsel yapısını betimlemek için kullanılan, belli bir sayıda dizimsel değişkenler ile kendini adlandıran sözedilen dil imlerine dizilim işlevini uygulamakla oluşan, dizimsel sözeden dildeki terim. || Anl. dizimsel kalıp. Krş.. önerme kalıbı, çıkarım kalıbı, sıfırlı kalıp. Örn. (…)

Zanaat Terimleri Sözlüğü
kalıp

[galıp]:

  1. Kerpiç yapmakta kullanılan dört gözlü ağaç kasa. (*Kemalpaşa -İzmir) [galip] : (Yenikent *Aksaray -Niğde)

  2. Bıçak sapı yapımında kullanılan araç. (*Senirkent -Isparta)

Halkbilim Terimleri Sözlüğü
kalıp

Birçok değişkenin bir araya gelmesinden oluşan bağımsız masal. bk. değişken.

Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü
kalıp

Tezgâhta ya da makinede çok sayıda parçayla çalışırken, işlerin çabuk, temiz ve aynı ölçüde biçimlendirilmesini sağlayan yardımcı düzen.

Yazın Terimleri Sözlüğü
kalıp

Dize ölçüsünün bölümlerinden her biri.

Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
kalıp

Bir ilke ya da baskın öğe çevresinde örgütlenmiş işlevsel bütünlük ya da ortak bir tanımı bulunan çerçeve, bk. biçe, örnekçe, örüntü.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kalıp

Dört gözlü kerpiç kalıbı.

Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü
kalıp

(Heykel) Bir heykelin maden ya da alçıdan dökümünü yapmak için, heykeli alçıyla kaplayarak ya da kuma bastırarak elde edilen içi boş biçim. a. bk. çoğaltma kalıbı, ölü kal ip.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü
kalıp

basımcılık: Üzerine harflerin dizi örneği çıkarılmış küçük bakır külçe.

"kalıp" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ne zaman ki, toplumsal ön yargılar yerle bir olacak, ne zaman ki, kafalardaki kalıp yargılar eşit ve özgür bir algılayış biçimine dönüşecek, işte o zaman hep birlikte özgürleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Teknoloji Uygulama alanında ise Anot Makine Kalıp Plastik Sanayi ‘Havacılık Motor Sanayinde Kullanılan Süper Alaşımlı Malzemelerin Köşe Kırma ve Kritik Yüzey Operasyonları İçin 9 Eksen Servo Kontrollü, Pozisyonlama Hassasiyetine Sahip Tezgâh Geliştirme Projesi’ ile ödül aldı.

Türkiye sınırlarında kalıp terörü mü beklemeli mi yoksa terör nereden geldiyse oraya gidip terörü yerinde etkisiz hale getirmeli miydi?

Okula giriş veya sınıfa giriş sırasında çocuk ağlarsa panik yapmadan telkin için sürekli konuşmaktansa sakince yanında kalıp, beklemeli.

May'in liderlikte kalıp kalmayacağını belirlemek için yapılan gizli oylamada, May partisinden 200 milletvekilinin desteğini almış, böylece güvenoylamasını kazanmıştı.

Geniş bir borcama makarnayı, beşamel sosunuzu ve 1 kalıp rendelenmiş kaşar peynirini karıştırın.

Marshall Tokmak Makinesi belirli oranda alınan sıcak karışım ve biriket malzemesini kalıp şeklinde çıkmasını sağlanmasında, Marshall Stabilite ve Akma Makinesi bitümlü karışımlarda maksimum yük ve akma değerinin belirlenmesinde kullanılacak.

Kursiyerlere, tekniğe ve modele uygun kalıp hazırlama, kesme, biçme, dikme, çantayı süsleyip birleştirebilme eğitimi veriliyor.

Hiçbir ülke ben sanmıyorum ki, bizim yaşadığımız böyle büyük bir darba girişimiyle, böylesine büyük bir ihanetle karşıya kalıp yoluna güçlü adımlarla devam edebilsin.

Kırılan buzların arasında göl sularına düşen ve kendi çabalarıyla kurtulmaya çabalayan inek, bir süre sonra dermansız kalıp takati kesilince imdadına kıyıya koşarak gelen sahibi yetişti.

Mavi ve yeşile hasret kalıp dinginleşmek isteyenler için biçilmiş bir kaftan burası.

Özbucak, fiziksel, sözlü, duygusal, psikolojik, cinsel, ekonomik şiddet, eğitimsizlik ve aile içi şiddet, toplumsal cinsiyette eşitlik, toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlik alanları, toplumsal cinsiyette hakkaniyet, erkekler için toplumun değer kalıbı, kadınlardan beklenen kalıp roller, toplumsal cinsiyet rollerinin toplumsal yaşama, aile yaşamına etkisi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadına yönelik şiddet ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi gibi konuları anlattı.

Seminerde, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü personellerinden Sosyolog Yeşim Akçagün ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Figen Çavuşoğlu tarafından çocuk hakları, çocuk ihmal ve istismarı, erken yaşta evlilikler, erken yaşta yapılan evliliklerin zararı, gelenekler görenekler ve dini inançların yanlış algısı, eğitimsizlik ve aile içi şiddet, toplumsal cinsiyette eşitlik, toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlik alanları, toplumsal cinsiyette hakkaniyet, erkekler için toplumun değer kalıbı, kadınlardan beklenen kalıp roller, toplumsal cinsiyet rollerinin toplumsal yaşama etkisi, toplumsal cinsiyet rollerinin aile yaşamına etkisi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadına yönelik şiddet ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi konuları anlatıldı.

Fuhuş yapılan yerler için inşaat şifresi kullanılırken, fuhuş yapan kadınlar için inşaat işçisi, müşteriler için ise kalıp ustası, fayansçı gibi şifrelerin kullanıldığı anlaşıldı.

Gaziantep'te üniversite eğitimi gören Melek Demir, evli 3 çocuk babası 33 yaşındaki Hasan Germ ile yaşarken hamile kalıp, 10 Ağustos'ta Adana'daki ailesinin evinde tuvalette bir erkek bebek dünyaya getirdi.