Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kalıplı
  • sıfat Kalıplanmış olan
  • Düzgün, biçimli
    "Hüseyin Efendi ütülü pantolonu, kalıplı fesi, yeni kravatı, temiz gömleği ve olgun konuşması ile sahiden efendiydi." - Y. Z. Ortaç
  • İri yapılı, heybetli
    "Bu, eski külhanbeyi biçiminde yürüyen kalıplı bir katildi." - K. Korcan

"kalıplı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Operasyonda, terörist olduğu değerlendirilen toprağa gömülü vaziyette erkek cesedi ile basma kalıplı el yapımı patlayıcı ve bol miktarda yaşam malzemesi bulundu.

Yol üzerinde ve kenarlarındaki kalıplı göstergeler, uygulanan kırmızı ve beyaz renklerdeki boyalarla daha dikkat çekici bir hale getirilerek yayaların güvenliğine katkı sağlaması amaçlandı.

Aslında bu yönüyle de çok güzel çünkü çok fazla kuralı veya kalıplı bir dans değil diğer danslarla kıyaslayabildiğim kadarıyla söylemek gerekirse biraz daha özgün doğaçlamaya çok açık.