Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kalkışma
  • isim Kalkışmak işi
  • İsyan, ayaklanma, kıyam
Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri
kalkışma

Bir kimsenin, kafasında işlemeği kurduğu suçu, işlemeye girişmesi.

"kalkışma" kelimesinin kullanım örnekleri.

Yürütme temsilcisi veya temsilcileri, savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyet'e karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması, tabii afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde Meclis Başkanı'nın daveti üzerine bilgilendirme yapmak üzere Genel Kurul oturumlarına katılabilecek.

Ünal, odasında internetten kalkışma haberlerini gördüğünü, kışlayı terk etmek için çabaladığını, nizamiye bölgesinden silah sesleri gelmesi üzerine arkadaşı Harun Eksik ile sabaha kadar odada beklediğini kaydetti.

Milletimizin, halkımızın ve demokratik güçlerin, milli güçlerin, destansı mücadelesiyle bu kalkışma bertaraf edilmiştir.

Ama bu silahlı kalkışma devlete karşı değil, toplumun birbirine karşı kalkışması var.

Orada teröristler ne zaman kalkışma içinde bulunurlarsa, ellerine silahları alırlarsa, belediyeler hizmet edeceği yerde oturup çukurlar kazarsa, sonra da o sapık belediye başkanlarından bazıları hala muhtariyet ilan etmeye, öz yönetim adı altında bir başka şey yapmaya çalışırlarsa elbette güvenlik güçleri gider, derslerini verir, kafalarını gözlerini kırar.

Hainlerin hazırladığı kalkışma metni her bir evdeki televizyon ekranından milli iradenin zedelenmek istendiğini ortaya koydu.