Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Düzeyine göre yüksekte olan
"Masanın bir tarafı kalkık." - Kabararak yerinden ayrılmış
"Kaplamanın ortası kalkık." - Dik durumda, ucu yukarı doğru olan
"Ve eniştemiz yine kaşlarını, omuzlarını yukarıya kalkık ve başını önüne eğik tutmaya koyulurdu." - A. Ş. Hisar
"kalkık" kelimesinin kullanım örnekleri.
Erkek hastalar, kimse anlamasın, burnum çok kalkık olmasın şeklinde taleplerini belirtirken, bayan hastalar ise özellikle daha havalı ve belirgin projeksiyonu olan burunları tercih etmekte.
Özellikle erkeklerde cırtlak renkli atkı veya yakaları kalkık pembe lakost görülmesi.
Maskülen yani erkeksi bir burunun sırtı düz inmeli ve ayrıca ucu fazla kalkık olmamalı.
İşlemden bir süre sonra biraz daha kalkık istenme durumunda kolayca rötuş yapılabilir.
Fazlasıyla düşük kaş yapısına sahip kişilerde amaç kaşı daha kalkık göstermektir.
Yumuşak ve kremsi yapısıyla kaş kavisinin altına kolayca uygulandığında ışıltılı görünümle kaşları olduğundan kalkık gösteren ise ışıltılı aydınlatıcı.
Bir sabah kalkık ve kardeşimin olmadığını gördük, 5 gün geçti üzerinden.
Bu multi fonksiyonel kalem kaşın başlangıç noktası için açık renkte, kaşın bitiş ve kavis kısımları için koyu renkte olmak üzere iki farklı kaş kalemi, kaşların daha kalkık görünmesi için aydınlatıcı ve kaşların daha net görünmesi için de bir belirginleştiriciden oluşuyor.
Aşırı kalkık ve daraltılmış burun ucu ve oyuk burun sırtı sağlıklı nefes almayı olumsuz etkilediği ve doğal olmayan bir görünüme sebep olduğu içi tercih edilmiyor, makbul olan yüze uyumlu burun.
Uçları havaya doğru sipsivri kalkık, ince upuzun balıkçı sandalları ağlarını yüklemiş sefere çıkmaya hazırlanıyor.