Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Bel veya göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm
sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek, kambur zambur
- Bazı hayvanların sırtındaki çıkıntı
"Bu genç bir deve idi. Semeri yoktu. Çok tüylü kamburu meydandaydı." - Ö. Seyfettin
- Yapı veya eşyada dışarıya doğru eğrilme
- Ütü yastığı
-
sıfat Vücudunda bu tümsek bulunan (kimse)
"Omuzları çökmüş, kambur bir dilenciye benzetiyorum kendimi." - A. Ümit
- Sıkıntı, dert
Zanaat Terimleri Sözlüğü
Ceket ve paltoların omuz kısımları ütülenirken kullanılan araç. (Bozova -Urfa)
Dikiş açmak için kullanılan tahta araç. (*Aksaray -Niğde)
Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
Ortaoyunu ve gölge oyunu tiplerinden biri. Çoğu kez geveze, saldırgan ve sevimsiz bir kişi olarak görülür.
Vikipedi
Kambur, yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı, 1973 yapımı Türk filmi.
Dış bağlantılar[ değiştir]- SinemaTürk'te Kambur
"kambur" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kayseri, önceki dönemlerde Melikgazi ilçesinde ağırlıklı olmak üzere 40'a yakın mahallede gecekondulaşma mantığı içerisinde hareket edilmiş, şehrimizin etrafı adeta sarılmış, bir kambur oluşmuştu.
Hem bir bacağı ötekinden kısa, hem gözleri şaşı, hem kambur, hem kel, hem tavşan dudaklı, hem hımhım burunlu, hem de tikliymiş.
Bazı kız çocukları ise göğüslerinin büyümesiyle birlikte onu saklayabilmek için kambur duruyor.
Kambur zambur aksi uğursuzun biri olsa, on dokuz kardeşine şehitlik şerbeti içirmekle yetinmez, herhalde önüne gelene aynı şerbetten içirirdi.