Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kanıt
  • isim Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman
    "Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi." - Ç. Altan
  • hukuk Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil
  • mantık Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil
Vikipedi
Kanıt (film, 2005)

Kanıt, başrollerini Anthony Hopkins, Gwyneth Paltrow ve Jake Gyllenhaal'in paylaştığı 2005 Amerika Birleşik Devletleri yapımı film.

Kanıt (dizi)

Kanıt, yönetmenliğini Cem Sürücü ve Biray Dalkıran'ın üstlendiği, hikâyelerini Selin Atasoy Hartevioğlu ve senaryosunu Ahmet Saatçioğlu'nun yazdığı Türk polisiye televizyon dizisi.

Kanıt
  • Kanıt, hukuki ya da matematiksel bir kavram.
  • Kanıt, 2005 yapımı film.
  • Kanıt, Türk televizyon dizisi.

"kanıt" kelimesinin kullanım örnekleri.

Tutuksuz yargılanan Murat Bozhan için yakalama müzekkeresi de çıkartılırken mahkeme heyetindeki hakim üye Ceren Hekim Demirci, cinsel istismar suçunu işlediğine dair yeterli inandırıcı kanıt bulunmadığını savunarak karara itiraz etti.

Kadınlarda menopoz döneminde daha sık rastlanmasına rağmen menopozla ilgili olduğu hipotezini doğrulamak için kanıt düzeyi çok düşüktür.

Hiçbir kanıt olmadan üniversitemizde yapılan başarılı çalışmaları hazmedemeyen art niyetli kişilerce gazetecilik kisvesi adı altında yapılan, bilgiyi doğrulatma gereği duyulmadan 'servis etme' mantığıyla hazırlanan bu haber, masa başı haberciliğin tipik bir örneğidir.

Gezginci robot, 6 yıl süren keşif faaliyeti süresince Kızıl Gezegen'in geçmişte mikrobiyolojik canlı yaşamına ev sahipliği yapmış olabileceğine dair çok sayıda kanıt toplamıştı.

Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Selahattin Özçelik, Nurettin Bilgen, Hulusi Çokadar, Hakan İsmail Sarı, Aksun Akbıyık, Zeki Kasap, Nuri Şaşmaz, Yılmaz Özmen, İsmail Yılmaz, Veli Çıtışlı, Günfer Turgut ve Vedat Oflaz'ın ilgili kanıt durumu, tutuklu kaldıkları süre, sabit ikametgah sahibi olmaları, sanıklarla ilgili delillerin toplanmış olması nedeniyle adli kontrol şartıyla tahliyelerine, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 20 Kasım'a erteledi.

Yüksek Mahkemenin kararında, söz konusu davaya bakan alt mahkemenin kararı eleştirildi, Naşid'in suçlu olduğuna hükmetmek için yeterli kanıt bulunmadığı ifade edildi.

İyonlaştırıcı olmayan radyasyon atomlardan elektron kopararak iyonizasyon yapacak güçte değildir, dolayısıyla DNA hasarına yol açmaz ve kansere neden olduğuna dair bilimsel bir kanıt da bulunmamaktadır.

Ketan Patel, araştırmalarının alkol metabolitinin doku oluşturan tüm önemli kök hücrelerde DNA hasarına neden olduğunu gösteren güçlü bir kanıt sağladığını belirtti.

Ele geçirilen kılıca benzeyen bıçağın sanığa ait olduğuna dair kesin kanıt olmadığı gerekçesiyle bu verilen ceza kararı bozuldu.

Metodolojik hatalarla dolu yurtiçi ya da yurtdışı çalışmalara çok önem atfederek, kanıt oluşturmayan uygulamalar önerilebilmektedir.

NASA'nın keşif aracı Curiosity, 2012 yılında Gale kraterine inmiş, 6 yıl süren keşif faaliyeti süresince Kızıl Gezegen'in geçmişte mikrobiyolojik canlı yaşamına ev sahipliği yapmış olabileceğine dair çok sayıda kanıt toplamıştı.