Kelime tanımını bul

Could not find any definition of word "kanatan"

"kanatan" kelimesinin kullanım örnekleri.

Filistin konusunun yüreklerini kanatan büyük bir yara olduğunu ifade eden Balaban, “Dün İsrail’in Filistinlilere yaptığı katliamı şiddetle kınıyoruz ve İsrail’in Siyonizmine ve ABD’nin emperyalizmine karşı tüm Ortadoğu’yu antiemperyalist bir çizgi de mücadeleye çağırıyoruz” dedi.

Bugün hüzün kokan, acıtan, kanatan 23 Ekim ve 9 Kasım depremlerinde onlarca hayat yitip gitti.

Biz istinaf ve Yargıtay sürecinde bu tür tahliyelerin toplum vicdanını kanatan tahliyeleri önlemek için bir sibop oluşturduk.