Güncel Türkçe Sözlük
kanmak
-
-e Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna
inanmak
- Tatlı sözlere aldanmak
- Bir gereksinimini, bir isteğini yeteri kadar karşılamış
olmak, doymak
"Siz bile bu şekil, renk, koku zenginliğine kanmış ve yorulmuş ruhunuzla..." - R. N. Güntekin
- Yetinmek, iktifa etmek
"Odalarının keçeleri üstüne serilmiş seccadelerde bazen namaz kılmakla kanmayarak çoraplarını çıkarır." - A. H. Tanpınar
"kanmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bazı sendikacıların size kadro alacağız kadronuzu değiştireceğiz yalanlarına kanmak cehalettir kadroları ancak sendika yönetiminde olanlara ulufe olarak dağıtırlar.
Trollere kanan, dijital dili anlamayan dijital göçmenlerin payına ise kanmak düştü.
Bu saldırının hala aranan tek bir katil tarafından planlanıp icra edildiğine kanmak evvela aklın inkarıdır.
Ama şehir efsanelerine kanmak yerine her yöntemi deneyip kendinize uygun bir yöntem bulmalısınız diye düşünüyorum.
Nihai olarak, doymak ve kanmak bilmeyen bir ihtirasın pençesinde kıvranan Trump küresel sistemin çıbanbaşı, küresel ekonominin istikrarsızlık odağı haline gelmiştir.