Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin
üzerine getirmek
"Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı." - H. E. Adıvar
- Hava bulutlarla kaplanmak, sıkıntılı bir hâl almak
- Bir şeyin görünmesine engel olmak
"Bu yapı manzarayı kapadı." - Geçişi engellemek
"Kar yolu kapamıştı." - Tıkamak, içini doldurmak
"Çukuru kapamak." - Su, elektrik gelişini kesmek
"Elektriği kapadı." - Çalışamaz, görev ve iş yapamaz duruma getirmek
"Fabrikayı kapamışlar. Gazeteyi kapadılar." - Üzerinde durmamak, bir şey üzerinde konuşmayı bırakmak
"O konuyu kapayalım." - Bir yere sokup dışarı çıkmasına engel olmak, hapsetmek
"Zengin kadını tımarhaneye koymadılar, buraya, çiftliğe getirip kapadılar." - H. R. Gürpınar
- 10. Ortalıktan alıp saklamak
"Vurguncular kumaşları kapamışlar." - 11. Karşılamak, denk gelmek
"Bu ikramiye borçlarımı kapar."
"kapamak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Aynı zamanda fedakarlık göstermek, pek çok şeyi geride bırakmak, kapamak arzusu içerisinde olabiliriz.
Vatandaşların yıllardır alamadığı hizmet açığını kapamak ve kaliteli belediyecilik anlayışını vatandaşla buluşturmak üzere çalışmalarını sürdüren Artuklu Belediyesi Çayırpınar Mahallesinde 8 bin metrekare parke taşı döşeyerek yerel hizmetlerini sürdürüyor.
Cocu döneminde fazla forma şansı bulamayan tecrübeli futbolcu da kondisyon eksiğini kapamak için özel çalışmalar yapıyor.
Aslan, saha avantajını da kullanarak, haftayı 3 puanla kapamak istiyor.
Fenerbahçe hem kazanıp hem de lider Galatasaray ile arasındaki averaj farkını kapamak için sahadaydı.
İkinci yarı başında da Fenerbahçe averaj farkını kapamak için yine hücumu düşünüyordu.