Güncel Türkçe Sözlük
karşılaştırmak
-
-i, -le Karşılaştırma işini yaptırmak
- Kişi ve nesnelerin benzer veya ayrı yanlarını incelemek için
kıyaslamak, mukayese etmek
"İlk önce ikisinin el yazısını elde edeceğiz, sonra bu mektupla karşılaştıracağız." - A. Gündüz
- Dikişte giysinin bir yanına yapılan işlemi, eşitlik sağlamak
amacıyla öbür yanında uygulamak
"karşılaştırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Unutmayalım ki, acıları karşılaştırmak ve insanları inancı üzerinden kamplaştırmak da bir insanlık suçudur.
Hem kadim bir kültürü, binlerce yıllık zeytin kültürünü yerinde görmek, hem de kendi ülkelerinde yaptıkları ile bu ülkede yapılanları karşılaştırmak için buraya geldiler.
CHP'nin bizden sonra ikinci parti olduğu için söylüyorum yoksa AK Parti'yi başka bir siyasal yapıyla karşılaştırmak için değil.
Benim oynadığım dönemle şu anki defans hattını karşılaştırmak çok kolay değil.
O nedenle şimdiki faiz ile bir yıl sonrası için tahmin edilen enflasyon oranını karşılaştırmak gerekir.
Eski sağlık tesisleri ile yenilerini karşılaştırmak bile büyük bir adaletsizlik olur.