"kardeşçe" ne demek

"kardeşçe" kelimesinin kullanım örnekleri.

Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Yaman, törende yaptığı konuşmada, çok kültürlü, çok dilli ve çok dinli Mardin'de insanların hep bir arada kardeşçe yaşadığını söyledi.

Tam bağımsız, çocuklarımızın özgür, huzurlu, kardeşçe, refah içinde, mutlu ve endişesiz yaşayacağı bir Türkiye oluşturmak, milletvekili olsak da olmasak da en büyük gayemiz ve hedefimizdir.

Benim görüşüm bu cumhuriyetin içerisinde yaşayan insanların kardeşçe önünü açmak.

Benim görüşüm bu Cumhuriyetin içerisinde yaşayan insanların kardeşçe önünü açmak.

Bir oy için değil, bütün gönülleri yapmak için, seçime kadar değil, seçkin bir yere sahip olana kadar, istişare içinde ve egodan uzak, el birliğiyle, kardeşçe ortak akılla memleketi Hataylılar yönetecek.

Müslümanların karşılaştığı her türlü yanlışa karşı birlikte, kardeşçe mücadele etmeliyiz Bu mücadeleye yarını beklemeden bugünden başlamalıyız.

Aslında Anadolu kültürüne baktığımızda hep sorunlar birlikte ve kardeşçe bir havada çözümlenmiş.

O yüzden biz bütün ülkelerin hem bağımsızlıklarına saygı duyarız hem de onlarla her zaman dostça, kardeşçe yaşamayı amaç edininiz.

Odunpazarı, bu seçimlerde nasıl birlik olunur, kardeşçe, nezaketle durup, dinlenmeden nasıl çalışılır, bunun en güzel örneğini verdiniz.

Daha uygar, daha özgür, daha kardeşçe yaşayan bir toplum olabilmek, kenetlenmek, tasada ve kederde birlik olabilmek, her türlü biyolojik ve kültürel ayrılığın ötesinde beraber olabilmek, uluslaşabilmek işte marifet olan budur.

Biz hekimler biliyoruz, bu ülkenin gül yüzlü bebekleri, al yanaklı kızları, yağız delikanlıları, etnik kimlikleri, dinleri, mezhepleri ne olursa olsun, barış içinde, kardeşçe, emekleri sömürülmeden insanca yaşamak istiyor.