Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kaskatı
  • sıfat Çok katı
    "Kaskatı vücudumla kalakaldım."
  • zarf Kıpırdamaksızın, hareketsiz veya donmuş olarak
    "Evin önünde kaskatı duruyordu."
  • Acımasız, hoşgörüsüz

"kaskatı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ülkemiz kaskatı kesilmiş uzun süreli bir siyasi cepheleşme sürecinden sonra 15 Temmuz akşamının vahşi kalkışmasıyla irkilmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Her ile bir üniversite' hedefini koyduğu zaman yeni üniversitelerin açılmaması için hükümetimizin önüne set çekmeye kalkan o kaskatı muhalefeti anımsayın lütfen.

En basiti bir bezini bile değişirken kaskatı olmuş birini cevirmek hareket ettirmek oldukça zor ve sıkıntılı olmaktadır.

Eşinin kaskatı olduğunu fark eden Anastasia, gözyaşları içinde çevredekilerden yardım istedi.

Bu hazinenin kötürüm emellere, katil niyetlere, kaskatı kesilmiş köksüz anlayışlara kurban verilmemesi yine insanlığın başlıca sorumlulukları arasındadır.

Bunun için de dünyaya dar ideolojilerle kaskatı kimliklerle bakamayız.

Bonzai zehri kişiyi dış dünyadan soyutlayıp kullananı kaskatı kendinden geçme şeklindeki yıkıcı bir hale sürüklerken, flakka korkutucu dışa dönük eylemlere yol açıyor.