Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kasketli
  • sıfat Kasketi olan
    "Bu rıhtım boyunca birtakım mavi gömlekli, siyah kasketli hamallar yukarıya doğru bağırıyorlar." - Y. K. Karaosmanoğlu

"kasketli" kelimesinin kullanım örnekleri.

Tekrar okula girdim çıktım ama hiç yüzüne bakmadım aynı siyah ceketli siyah kasketli biri olunca tekrar çıkışta arkamdan yürüdüğünü görünce yüzüne hiç bakmadan direkt saldırıda bulundum.

Siyah kasketli ceketli olunca aynı şahıs beni takip edildiğimi düşündüm.

Buradan taksi ile Kahramankazan tarafına geçtiklerini anlatan Batmaz, taksinin geri döndüğünü, yolda kasketli bir kişi gördüklerini, muhtarı sormak için bu kişiye yöneldiğinde güvenlik güçlerinin kendisini görüp gözaltına aldığını kaydetti.

O iktidar döneminde, Ankara'nın Kızılay'ına taşradan gelen çarıklı, kasketli amcalarımız 'görüntü kirliliği' diye sokulmuyordu.

Sokağa çıktığın zaman kasketli adama da namaza giden adama da üniversiteye giden öğretim üyesine de aynı anlayışı, aynı eşitliği, aynı hakkaniyeti, aynı ilgiyi göstereceksin.

Ziyaret sonrası evin önünde toplanan kalabalığı selamlayan Kılıçdaroğlu, kasketli bir vatandaşın mani söylemesiyle karşılaştı.

Kasketli bir şahsın tezgaha geldiğini ve ardından da paltosunun cebine bir şey sokarak, hızla oradan kaçtığını gördük.

Türkiye rüzgarda savrulan çöp gibi iken bütün sorunlar bitti Bahçeli kasketli tespihli pozla memleket idaresine talip oluyor.