Güncel Türkçe Sözlük
katılaşmak
-
nsz Katı duruma gelmek
"Çekilmişti sanki kara toprağın kanı / Yol soğumuş, katılaşmış bir ceset gibi" - E. B. Koryürek
- İz bırakmak, belirgin duruma gelmek
"Bu tutumundan hoşlanmadığını belirten bir küçümsemenin çizgileri dondu, katılaştı yüzünde." - N. Cumalı
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
katılaşmak
Katı h(le dönüşmek.