Güncel Türkçe Sözlük
-
-e, nsz Katılma ihtimali veya imkânı bulunmak
"Hiçbir zaman onların arasına katılabilecek bir dil bulamadım." - R. Mağden
"katılabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kamp çalışmalarına daha fazla katılabilmek amacıyla 2 yıl önce Kastamonu'ya tayin olan 32 yaşındaki milli boksör, Devrekani Anadolu İmam Hatip Lisesinde öğrencilerine örnek olmaya çalışıyor.
Kadınlar çalışabilmek, toplumsal hayata katılabilmek, memnun değil ise boşanabilmek, istedikleri gibi giyinebilmek istiyor.
İSU, büyükler kategorisi sporcularının aldıkları puanları Avrupa ve Dünya şampiyonasına katılabilmek için gerekli kota puanı olarak sayacak.
Yarışmaya katılabilmek için başvuru aşamasında kesin, 1 yıl süreli, tamamen ve kısmen nakde çevrilebilir, limit dışı ve 2 milyon 500 bin dolar tutarında teminat mektubu idareye sunulacak.
Bunun yanı sıra ileriki süreçte yapılacak yarışmalara katılabilmek için sporcu yetiştirmeyi hedefliyoruz.
Yaşları 7 ile 80 arasında değişen yarışçılar etkinliğe katılabilmek için bağışta bulundu.
Bunun yanı sıra yarışmalara katılabilmek için sporcu yetiştirmeyi hedefliyoruz.
MasterChef'te bu hafta final haftasına direkt olarak katılabilmek için kıyasıya mücadele eden yarışmacılardan Hakan ve Uğur son ikiye kalan iki isim oldu.
Kurtulmuş, Türkiye'nin, dünyanın finansal mimarisinin yeniden yapılandırılması, dünyada yüksek teknolojiler arasındaki mücadeleye katılabilmek ve dünyadaki siyasal sistemin yeniden oluşturulabilmesi için orijinal fikirlere sahip olduğunu belirtti.