"katabilme" ne demek

"katabilme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Esmer çocuktan bu zamana kadar Trabzon sevgisine, Trabzon aşkına ve Trabzonspor'a bir şeyler katabilme noktasında içimdeki dağcık daha da büyüyerek gelişti.

Şehre bir şeyler verebilme adına, artı değer katabilme açısından aday olunması gerektiğini savunan birisi olarak aday olduğumu söyleyebilirim'' diye konuştu.

Bu elbette önemli ama asıl onları hayatın içine katabilme becerisidir.

Bu elbette önemli ama asıl önemli olan onları hayatın içine katabilme becerisi.

Hareketler olabilir, süreçler yaşanabilir ama o toplumun bütün bu süreçlerde bunu doğru bir yere taşıma kabiliyeti, bu yaşananlardan bir şey öğrenme, hayatına bir şey katma, kolektif bilgi dağarcığına ve ortak tarihine bir şeyler katabilme imkanı o toplumun ortak iyileriyle mümkündür.

Nasıl genç insanlar zenginliğimiz ise, bizi belirleyecek unsurlarsa yaşlı insanlarda bugünün dünyasına adalet sağlama, hakkaniyet katabilme açısından çok büyük zenginliktir.

Bugüne kadar bu turnuvada gençleri Türk futboluna ve kadroya katabilme adına şans verdik.