Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Katma ihtimali veya imkânı bulunmak
"Bu kabîl angaryalar sıradan bir memurun yaşamına hiç değilse bir renk ve canlılık katabilir." - H. Taner
- Katmaya gücü yetmek
"katabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
STK ve Dernek başkanları ortak bir basın açıklaması yaparak , “ ’Yenice Değerleri Buluşuyor’ adı altında ilk defa yapılması planlanan bu programa yurt içi ve yurt dışından sanayici ve iş adamları, akademisyenler, üst düzey bürokratlar, üst düzey siyasetçiler, doktorlar, hakimler, savcılar, avukatlar, televizyon ve basından değerlerimizi bir araya getirip tanımak ,tanışmak Yenice, Karabük , Batı Karadeniz ve Ülkemiz için katma değer katabilmek konuşmak yeni nesil ve geleceğimize bu dünyadan öbür aleme göçmeden siyaset üstü bir şekilde yaşamayı, üretmeyi, çalışmayı, kalkınmayı ve Kalkındırmayı ve bir araya gelmeyi nasıl sağlayabiliriz göstermek onlara iyi eserler bırakmak için 3 Kasım 2018 Cumartesi 10:00-12:00 arasında Yenice Orman işletme tesislerinde kahvaltılı kaynaşma ve tanışma programımız vardır.
Bu sosyal sorumlulukların daha bilinçli bir şekilde verilebilmesi için, bu hizmetlere sivil toplum teşkilatlarını katabilmek için ve vatandaşla sosyal hizmetleri daha yakın bir ilişki içerisinde bulundurabilmek için böyle bir sempozyum yaptık.
Ülkemize daha fazlasını katabilmek adına çalışmalarımızı aynı anlayışla sürdüreceğiz.
Jüri üyeleri arasında ise istedikleri yarışmacıyı takımlarına katabilmek için kıyasıya bir rekabet vardı.
Dört jüri üyesi de Anıl'ı takımına katabilmek için tüm vaatlerini sıraladı.
Kilis 7 Aralık Üniversitesi Kreş ve Gündüz Bakımevinde öğrencilere yardımlaşma bilincini katabilmek, veliler ve üniversite personelini kaynaştırabilmek amacıyla Öğretmenler Günü Kermesi düzenledi.
Ek olarak arpa şehriye pilavına farklı bir lezzet katabilmek için pilavı pişmek üzereyken su ekleyip ocakta bıraktığınızda, az pişmiş kırmızı et veya az haşlanmış tavuk ilavesi yapılabilir.