Güncel Türkçe Sözlük
kavrayabilmek
-
-i Kavrama ihtimali veya imkânı bulunmak
"Fakat ne amca oğlu ne de hamallar bunu kavrayabildiler." - E. Şafak
- Kavrama becerisi bulunmak
"kavrayabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
O, yüce bir dağa benzer Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O'na çok uzaklardan bakmak gerekir.
Okul Müdürü Mustafa Şentürk, programda yaptığı konuşmada, İstiklal Marşı'nı anlayabilmek ve kavrayabilmek için öncelikle Mehmet Akif'i ve dönemi iyi bilmek gerektiğini söyledi.
SAÜ Fen Edebiyat Fakültesinde gerçekleştirilen etkinlik, 600 yıl boyunca üç kıtaya hükmeden tarihin en büyük imparatorluklarından birisi olan Osmanlı Devletinin kültürünü, sanatını ve sokaktaki yaşamını tanıtmak ve önemini daha iyi kavrayabilmek amacıyla öğrenciler tarafından düzenlendi.