Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kavrulmak
  • nsz Kavurma işi yapılmak
  • Hayatın acılarına uğramak
    "Hayatın cehenneminde kavrulmuş bir insana bu kolay ve sakin ölümler yakışmıyor." - P. Safa
  • Dış etkenler yüzünden özelliklerini yitirmek
    "Yeryüzünün sıcaktan kavrulduğu ve herkesin buram buram terlediği bu temmuz güneşinde benim ellerim buz gibi idi." - E. İ. Benice
  • Yaşı ilerlemesine karşın iyi gelişememek, cılız kalmak

"kavrulmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sıcak yaz günlerinde turist burada kavrulmak yerine soğuk ülkelere gider.

Diğer kuru yemişler bir kere kavrulmak suretiyle yenebilecek kıvama gelirken, nohut ise leblebiye dönüşmesi için 1,5 ayı bulan işlemler zincirinden geçiyor.

Sanayi varsa el emeği içinde kavrulmak da var, elektrik istiyorsan santrallere ihtiyaç var.

Bu yolculukta şehadat ve çile vardır, bu yolculukta vatan, millet ve bayrak sevgisinden kavrulmak vardır.

Kendi yağımızla kavrulmak değil, bütün dünya ile entegre olmak istiyoruz.