"kavuşabilmek" ne demek

"kavuşabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Babasına kavuşabilmek için ünlü olmak isteyen Gökçe, şarkıcı olmak isterken tuvalet görevlisi bir kadınla tanışır.

Önce iktisat okumaya başlayan Perçin, asıl aşkı olan oyunculuk hayaline kavuşabilmek için okulunu bırakarak Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde tiyatro bölümüne girdi.

İstanbul'da yaşayan anne ve babasının ayrılmasının ardından halası tarafından, bir yaşındayken Almanya'ya götürülen Huke, özlemini çektiği annesine kavuşabilmek için uzun yıllar mücadele verdi.

Tam sağlığıma kavuşabilmek için Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi olabileceğimi söylediler.

Telefonun ucundaki sesin Mert olduğunu anlayan Azra, kardeşine kavuşabilmek için kolları sıvar.

Adana Baro Başkan Yardımcısı Sabahattin Gümüş, bir otelde düzenlenen seminerin açılışında, ülkelerinde yaşam hakları sınırlanan, hukuki güvenlikleri ortadan kalkan insanların, daha iyi yaşam koşullarına kavuşabilmek için ülkelerinden kaçmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Fethullah Gülen tarafından, Silahlı Kuvvetler içinde yapılanabilmek ve ileride etkinliğe kavuşabilmek amacıyla yeni projeler üretilmeye başlanmış, bu çerçevede askeri okullarda okuyan öğrenciler önce fiili hedef olarak belirlenmiş, kültür düzeyi yüksek, kendine bağlı, türban takmayan bayanların askeri öğrenciler ile tanışmaları ve evlenmelerinin sağlanabilmesi için gerekli vasatı sağlayacak bir yapılanmaya gitmiştir.