Vikipedi
Kavurd Bey veya adına darp edilen sikkelerde adı Kara Arslan Bey veya tam adı Kara Arslan Ahmed Kavurd Bey (d.? - o. 1073). Selçuklu hanedanından Selçuk Bey'in büyük torunu, Çağrı Bey'in oğlu ve Alp Arslan'in küçük kardeşi. Güney Fars'da Kirman meliki. Kirman'da 140 yıl hüküm sürecek olan Kirman Selçuklu Devleti kurucusu. Selçuklu Devleti tahtına çıkan yeğeni Melikşah'a karşı taht iddiası ile isyan etmesi ve bu isyanın bastırılması üzerine idam edilmiştir.
Kavurt Bey babası olan Çağrı Bey Büyük Selçuklu Devleti Horasan valiliği yapmakta iken doğmuştur. Doğum yeri ve doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Babası Çağrı Bey Selçuklu hanedanı kurucusu olan Selçuk Bey'in torunu ve Büyük Selçuklu Devleti kurucusu olan Tuğrul Bey'in küçük kardeşidir. Kavurt Bey Büyük Selçuklu Devleti ikinci sultanı olan Alp Arslan'in küçük kardeşidir.
Kavurt Bey daha amcası Tuğrul Bey Büyük Selçuklu Devleti sultanı iken 1048'de güney İran'da bulunan Kirman'a vali tayin edilmişti. İdari kurumları kurulma safhasında bulunan Büyük Selçuklu Devleti'nde, bölgeler önce "amid" veya "amil" adı verilen sivil valiler ve sonra (özellikle Alp Arslan dönemi ve sonrasında) "şehna" adı verilen yarı askeri yarı sivil valiler tarafından idare edilmekte idi. Bölge valileri ya hanedan üyeleriden ya da hükümdara yakın gulam askeri olarak yetişip sivrilmiş kişiler arasından seçilip valiliğe atanmakta idiler. Bazı Selçuklu hanedanınından olan bölge valilerine "melik (kral)" unvanı da verilmekte idi. Kavurt Bey Kirman Meliği ve valisi olarak hayatı sonuna kadar Kirman ve civarını idare etmiştir.Köymen, Mehmed Altay (1972 4.baş. 2001) Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi Cilt.III Alp Arslan ve Zamanı, Ankara:Türk Tarih Kurumu Basımevi ISBN 975-16-0116-9
Kavurt Bey'in Kirman bölgesini Sultan Tuğrul Bey'in ve Sultan Alp Arslan'ın saltanat döneminde hemen hemen bağımsız olarak yönetiği bildirmektedirler. Bir melikin alameti olan özel tuğ ve otak=çadırı bulunmaktaydı. Kendine ait bir tuğra Kirman bölgesi belgelerinde kullanılmıştır. Kendi adına sıkke bastırmıştır ve bu sıkkeler uzerinde kendine lakap olarak seçtiği "İmad el-Devle" unvanı bulunmaktadır.Bosworth, C. E. (1968). "The Political and Dynaştic History of the İranian World (A.D. 1000–1217)". İn Frye, R. N. (ed) The Cambridge History of Iran, Volume 5: The Saljuq and Mongol periods. Cambridge: Cambridge University Press. pp. 1–202. ISBN 0-521-06936-X.
Kavurt Bey diğer Selçuklu yöneticileri gibi Kirman bölgesi ordusunda Türkmen asıllı "gulam" askerleri yetiştirmekte idi ve bu askeri görevde başarılı olan "gulam" askerlerine "ikta" adı verilen (Osmanlı timar sisteminin öncüsü olarak) üst sahiplilik hakları dağıtmakta idi. Askerleri arasında, daha önce Tuğrul Bey'in Buveyhiler'i ortadan kaldırması ile bu devlette görev alıp rızklarını kaybetmiş olan çok sayıda Şii olan Daylam asıllı askerler de bulunmaktaydı. Kirman bölgesinde yönetiminde çok sayıda Farsça konuşan İranlı devlet memeru bulunmakta idi ve bunlar yıllarca geliştirilmiş olan İran devlet yönetimi şekillerini tabi "Kirman Selçuklu Devleti"'nde uygulamakta idiler. Kavurt Bey birçok müslüman devlet hükümdarı gibi idaresi altında bulunan bölgede yaşayan halkın refahını sağlamak ve Kirman bölgesinin ticaret zenginliğini artırmak için bölgesinde çok sayıda hanlar, hamamlar, kervansaraylar yaptırmış ve olanlara baktırmıştır. Kirman bölgesinde bulunan çöllerde kervan yollarının bakımı ve güvenliği için çöle yol işaretleri koydurmuş ve bu kervan yollarında koruma kuleleri yaptırmıştır. Bastırmış olduğu sikkeler, özellikle altın dinar sikkeleri, idare ettiği bölgede olduğu gibi yaygın olarak Selçuklu ülkesinde de tacirlerin çok kullandığı inanılır değişim vasıtaları olmuştu.
1055'te amcası Tuğrul Bey'in Bağdad'da yönetimi idare eden ve Abbasi halifesini bir kukla olarak kullanan Buveyhililer'in idaresini ortadan kaldırmak için Bağdad'a girmesi ve Abbâsî halifesini himayesi altına almasından hemen sonra Kavurt Bey de Buveyhilere tabi olan Basra Körfezi'nin güney batı ve güney kıyılarına ve ta Umman'a kadar uzanan bir askeri sefar yapmıştı.
Ertesi yıl büyük oğlu Kerman-Şah ile birlikte güney-doğu Iran'da bulunan Sistan bölgesi üzerine bir askeri sefer yaptı.
1059'de başlayan Sultan Tuğrul Bey'e karşı yapılan İbrahim İnal isyanı sırasında Kirman Meliği olan Kevort Bey amcası Tuğrul Bey'in tarafını tutup ona askeri destek sağladı.
Kavurt Bey amcası olan Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey'in 4 Eylül 1063'te ölmesinden ve varisinin Çağrı Bey'in oğullarından birisi olmasını veraset etmesinden sonra ortaya çıkan taht kavgalarında ağabeyi olan Alp Arslan'ın sultan olmasından yana oldu. Sultan Tuğrul Bey'in öldüğü haberini İsfahan'da iken aldı ve hemen Kirman'a geri döndü. Kardeşi Sultan Alp Arslan adına Şiraz'da hutbe okuttu ama bu hutbe arkasında kendi adı da verildi. Kavurt Bey Sultan Alp Arslan'a bir mektup yazarak ona tabi olduğunu bildirdi.
Ağabeyi Alp Arslan sultanlık döneminde Kavurt Bey yine Kirman meliği ve valisi görevinde devam etmiştir. Tarihçiler Kavurt Bey'in kendini ağabeyinin mirasçısı olarak Büyük Selçuklu Devleti sultanlığına geçmeyi beklediğini bildirmektedirler. Buna bir gösterge olarak Kavurt Bey'in zaman zaman isyanlara karışması ve merkezi devletin, hatta Sultan'ın, bu karışıklıkları kaldırmak için Kirman bölgesine gelip tedbirler uygulaması gösterilmektedir.
1064'te Kavurt Bey Fars (veya Kürt) asıllı Șabankara devleti ve hükümdarı Fazlaveyh ile çatışmalara girişmişti. Fazlaveyh merkezi hükümetin ve Sultan Alp Arslan'ın Gürcistan seferi ile meşgul olduğu bir sırada Kirman'da başkenti bulunan Kevurt Bey'in yönettiği melikliğe bir askeri saldırıda bulundu. Fakat Kavurt Bey Fazleveyh'i mağlup edip geri püskürtü ve Şiraz'ı eline geçirdi. Bunun üzerine Fazlaveyh Sultan Alp Arslan'ın o vakit bulunduğu Hamedan'a gitti ve burada sultan huzuruna çıkıp kardeşi Kavurt Beyi ona şikayet etti. Sultan Alp Arslan Fazlaveyh'e destek için onun emrine bir miktar asker verip ona Kavurt Beyi Şiraz'dan çıkartması için yardım sağladı. Aralık 1964'te ise Alp Arslan kendi ordusu ile Şiraz'a geldi. Kavurt Bey Şiraz'da bulunan ağırlıkları, hazinesi ve haremini Kirman'a gönderdi. Kendisi ise Basra Körfezi kıyısında korunaklı bir kaleye çekildi. Fakat Alp Arslan ordusu saldırıya geçtiği zaman Kavort Bey'in ordusu askerleri teslim olup Sultan'dan aman dilediler. Alp Arslan'ın ordusu bu seferde 5.000 deve ve katır yükü ganimet sağladı. Bunu yeterli bulan Sultan Alp Arslan ordusu ile başkenti İsfahan'a geri gitti.
Haziran 1067 Kırman meliki Kavurt Bey vezirinin teşviki ile kardeşi Sultan'a karşı tekrar isyan etti. Sultan Alp Arslan onun üzerine Kirman'a yürüdü. Vezirin Kavurt Beyi isyana teşvikinin nedenin eğer melik Sultana karşı isyan ederse kendi vezirine daha çok iyi davranacağını düşüncesiyle olduğu bildirilmektedir. Bu teşviklerle Kavurt Bey Kirman'da camilerde okunan Cuma hutbelerinden Sultan Tuğrul Bey ismini kaldırttı ve hutbeleri sadece kendi adına okuttu. Fakat Sultan Alp Arslan ordusu ile Kirman'a geldi. Önce Melik Kavurt Bey'in öncü güçleri Sultan'a mağlup oldular. Melik Kavurt Bey de iyi korunaklı "Berdesir" kalesine çekildi. Sultan Kirman'a girince onu karşılamak için Kavurt Bey Sultan'ın huzuruna gitmedi ve Sultan'ın kendini huzuruna çağrılarını yanıtsız bıraktı. Sultan, Altıntaş ve Çavlı adlı iki hacip komutasında bir öncü orduyu Kavurt Bey üzerine gönderdi. Kavurt Bey ordusu ile Sultan'ın öncü ordusu arasında yapılan muharebede Kavurt Bey mağlup düştü. Bir elçi göndererek Sultan Alp Arslan'dan kendini affetmesini istedi. Sultan bu isteği kabul edip kardeşi Kavurt Beyi affetti ve Kirman Meliki olarak kalmasına izin verdi. Ayrıca Kavurt Bey'in kızlarına (yani Alp Arslan'ın yeğenlerine) evlenmeleri için her birine 100.000'er dinar para, kıymetli elbiseler ve arazi iktaları bahşetti.
1068 yılında ise tekrar Kavurt Bey Fars (veya Kürt) asıllı Şabankara devleti ve hükümdarı Fazlaveyh ile anlaşıp Sultan Alp Arslan'a isyan etti. Sultan Alp Arslan Fazlaveyh'le uğraşmayı ünlü Veziri Nizam ül-Mülk'e bıraktı. Kirman Meliki olan Kavurt Bey ise yine Berdesir kalesine kaçmıştı. Sultan Alp Arslan şahsen ordusu ile Berdesir kalesi önüne gidip bu kaleyi ve Kavurt Bey'i kuşatma altına aldı. Nizam'ül-Mülk ise Fevlaveyh'i yakaladı ve onun aman dilemesinden sonra onu affetti. Şabankara devleti meliği Fazlaveyh'e Sultan Alp Arslan eskiden Kavurt Bey'in melikliği içinde bulunan Fars bölgesini de verdi. Bunun haberini alan kalede bulunan Kavurt Bey kardeşi Sultan'a bir mektup yazarak kendinin de affedilmesini istedi. Sultan Alp Arslan bunu kabul etmek üzeryedi fakat kaledeki casuslarından yeni haber aldı. Kavurt Bey gizlice Alp Arslan'ın ordusu içinde bulunan yandaşları ile irtibata geçmişti ve onlara vaadlerde bulunup onların Sultan'a karşı bir suikast düzenlemelerini planlamakta idi. Sultan Alp Arslan bu komplocuları bulup öldürüttü. Fakat yapılam araştıramalar Sultan'in merkezi ordusundaki genis bir asker kitlesinin arasında gayet büyük hoşnutsuzluk olduğu öğrenildi. Kavurt Bey'e karşı bir müstahkem kaleye hücum etmenin Sultan'ın ordusunun askerleri arasında istenmediği ortaya cikti. Kavurt Bey'e karşı savaşmak istemedikleri vv bu hoşnutsuzluğun genellikle Türk asıllı gulam askerler arasında yaygın olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine Ekim 1069'de Sultan Alp Arslan Berdesir kalesi kuşatmasını bırakıp önce Rey'e sonra başkenti İsfahan'a geri döndü.
Sultan Alp Arslan kardeşi Kavurt Bey ile anlaşmazlığının baş sebebinin Kavurt Bey'in oğlu Sultan-Şah olduğuna inanmıştı. Bunun için Sultan Alp Arslan kardeşine bir mektup yazıp oğlu Sultan-Şah'ı amcası olan Sultan Alp Arslan'a teslim etmesini istedi. Fakat Kavurt Bey bunu kabul etmedi. Bunun üzerine Sultan, o zamana kadar Kirman Meliğinin arazilerinde bulunan Fars bölgesi ve hatta Kirman'ın bir kısmını Kirman Melikliği'nden ayırdı ve bu arazileri ve iktalarını başka bölgelere bağladı.
1070 basında hiç bekelenmedik bir gelişme oldu. Kavurt Bey'in büyük oğlu Sultan-Şah bir mektup yazıp amcası Sultan Alp Arslan huzuruna çıkıp oan bir maruzat arz etmek istediğini bildirdi. Sultan bunu kabul etti ve huzuruna gelen yeğeninr at, elbise 10.000 dınar değerinde diğer hediyeler ikram etti. Sultan-Şah amcası olan Sultan Alp Arslan'da askeri yardım isteyerek bu askerlerle babası Kirman Meliği Kavurt Bey üzerine yürüyerek onu mağlup ederek Kirman bölgesi arazilerinin yönetimini kendi üzerine almak istediğini açıkladı. Sultan Alp Arslan yeğeninin bu teklifini kabul etti ve birkac bin Türkmen askerden oluşan bir orduyu onun emrine verdi ve Sultan-Şah bu ordu ile Kirman üzerine yürüdü. Fakat Kavurt Bey ile oğlu Sultan-Şah orduları arasında yapılan savaşta Sultan-Şah ordusu yenik düştü ve Sultan-Şah'ın bu girişimi boşa çıktı.
1072'de Sultan Alp Arslan doğuya Orta Asya'ya bir askeri sefere çıktığı zaman önce Merv ve sonra Raykan'a geldi. Burada büyük bir ordugah kurup Veliaht ilan etmek için bir tören yaptı. Bu tören için kendinin hakimiyetinde bulunan tüm bölge ve ülkeler liderlerine mektuplar gönderdi ve yapılan bu törende oğlu Melikşah'i veliaht gösterdiğini bildirdi ve bu mektup giden her ülkede camilerde verilen hutbelerde oğlu Melikşah'ın ismini zikredilmeini istedi. Bu bildiri Sultan Alp Arslan'ın kardeşi olan ve uzun bir zamandan beri kendisini Sultanlik için kardeşi Alp Arslan'ın varisi olarak görmekte olan Kirman meliği Kavurt Bey tarafından gayet menfi olarak karşılandı.
Sultan Alp Arslan bu sefere devam etti ve büyük ordusu ile Ceyhun Nehrini güvenlikle geçebilmesis için bu nehir kenarında kurulu olan bazı kalelerin eline geçmesi gerekmekteydi. Bu kaleler Karahanlılar'a aitti ve kale komutanı olan Harezmli Yusuf El-Haresmi kaleleri teslim etmeyip çok ciddi bir direniş gösterdi. Fakat sonunda kaleler düştü ve esir düşen kale savunma komutanı olan Yusuf El-Harezmi Sultan Alp Arslan önüne getirildi. Sultan onun idam edilmesi yargısına vardı. Bu yargıyı duyan Yusuf El-Harezmi elbisesi içinde sakladığı bir kama ile Sultan'a hücum etti. Sultanı ölümcül olarak yaraladı. Bundan dört gün sonra 25 Kasım 1072'de Sultan Alp Arslan 42 yasında iken oldu.
Sultan Alp Arslan'ın ölümü ile Büyük Selçuklu Devleti Veziri olan Nizam-ül Mülk gayet dirayetli bir organizasyon ile yeni sultanın tahta geçmesini sağladı. Alp Aslan'ın sefere gitmeden önceki gönderdiği mektuplar yaptığı törenlere uyularak oğlu olan Melikşah Büyük Selçuklu Devleti sultanı olarak devlet idaresini eline aldı. Alp Aslan'ın küçük oğlu yukarı Ceyhun'daki Selçuklu bölgelerine melik tayin edildi. Alp Aslan'ın küçük kardeşi olan Kavurt Bey Kirman Meliği olarak tekrar hükümdarlığına devam etti. Vezir Nizam-ül-Mülk gayet çabuk olarak bu değişiklerin Bağdad'da bulunan Abbâsî Halifesi tarafından kabul edilmesini sağladı. Nişabur'da bulunan Büyük Selçuklu Devleti hazinesi de kontrol altına alındı.
Kavurt Bey bunu kabul etmedi. Türk hanedanları kurallarına göre Sultanlığın babadan oğla değil de en yaşlı ve en yetenekli hanedan üyesinin eline geçmesi kuralını ileri sürerek Melikşah'ın değil de kendinin Büyük Selçuklu Devleti Sultanı olduğu iddiasını öne sürdü.
Kavurt Bey'in Kirman Melikliği ordusu ile yeni sulatan Melikşah'ın merkezi sultanlık ordusu Ocak 1074'te Bazı tarihçiler bu muharebenin Nisan 1074'de olduğunu bildirirler. Hamedan yakınlarında bir muharebeye giriştiler. Melikşah emrinde bulunan orduda buluna Türkmen asıllı gulam askerlerinin orduya İranlı, Kürt ve Arab asıllı askerinin alınmış olduğundan tedirgin olup kendi tarafında savaşmayacaklarından ve taraf değiştireceklerinden korkmaktaydı. Babasının Ekim 1069'de Berdesir kalesi kuşatmasında Kavurt Bey'in sultanlık ordusunda yandaşlar bulmasını ve bu nedenle kale kuşatmasını bırakmasının hatırından çıkartmamıştı. Fakat amcasının Kirman ordusunda bulunan çok sayıda İranlıların ve özellikle Daylamlı Şiilerin çok sayıda bulunması Melikşah sultanlık ordusunda toptan olarak taraf değiştirme olmasına bir bakıma engel oldu. Ayrıca sultanlık ordusunda bulunan gulamlıktan yetişme Türkmen emirler ve subaylar Melikşah'a sadık kaldılar. Bu muharebeyi Kavurt Bey tarafı kaybetti . Kavurt Bey yeni sultan yeğeni Melih Sultan'in otağına getirildi. Kavurt Bey orada yeğeninden aman diledi ve yeğeni hayatını bağışlarsa ülkeden çok uzaklara Umman'a gidebileceğini yeğenine bildirdi. Melikşah amcasını affedip onu Umman'a emir olarak göndermeye razı olur gibi idi. Fakat Vezir Nizam-ül-Mülk buna gayet isrrakla itiraz etti. Sultana hele yakın akrabası olan bir sultan ihanet edenlerin af edilemeyeceğinde ısrar etti. Bunun üzerine Kavurt Bey idam edildi. Bazı tarihçiler bu idamın boğulma şeklinde diğerleri zehirlenme şeklinde olduğunu bildirmektedirler.
Fakat Melikşah Kavurt Bey'in oğullarına daha merhametli davrandı. Sultan-Şah Rukn-ül-Devle idam edilmiş babasının yerine tabi Kirman Selçuklu Devleti meliki yapıldı. Birkaç yıl sonra Melikşah Kavurt Bey'in diğer oğlu olan Turanşah'a Fars eyalet valiliği verdi.