Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kayıtsız
  • sıfat Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan
  • İlgisiz
    "Kaldığı kliniğin başhekiminden gelen mektuplarda yazılanlara bakılırsa etrafında olup bitenlere karşı alabildiğine kayıtsızdı." - E. Şafak
  • Bir şarta bağlı olmayan

"kayıtsız" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bizde, Afyonkarahisarlı hemşehrilerimizle birlikte açlıktan ölen Yemenlilere karşı kayıtsız kalmamaya davet ediyoruz.

Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan ve tek dil ülküsünün kayıtsız şartsız benimsenerek geleceğe aktarılmasının devletin en yüksek makamlarında bulunanların en ahlaki ve milli vecibesi olduğunu dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti: ”Bölücülüğe prim vermeden, terörle etkili, bütünlükçü ve geniş ölçekli mücadele sistemi uygulayarak Türkiye’ye ve Türk milletine kasteden şuursuzları tesirsiz hale getirmek, PKK’nın son militanını ve son silahını teslim alasıya kadar Türk devletinin kudretini çekinmeden göstermek devlet idaresinin asli ve kati vazifesidir.

Peki nasıl olur da bugün bebeklerin bile taciz edildiği, dövülerek öldürüldüğü, çöpe atıldığı, kaybolduğu, organlarının çalındığı, bir gecekonduda yaşayan 12 yaşındaki Buse Assı gibi çocukların ailesine bakabilmek için okulu bırakıp tekstil atölyesinde işe girdiği, tecavüze uğrayıp kameralara kaydedildiği çocukların olduğu bir ülkede bu kadar kayıtsız yaşayabiliyoruz?

Eğitimin birinci bölümünde ormanda üretim işi üstlenen ve motorlu testere kullanan operatörler için doğru, uygun ve güvenli kesim, devirme, dal temizliği, boylama teknikleri, iş sağlığı ve güvenliği unsurlarına kayıtsız şartsız bağlı kalınması, uygun kişisel koruyucu donanım kullanılması, uygulamalar sırasında güvenli çalışma kurallarının ihlaline sıfır tolerans gösterilmesi, ikinci bölümde ise orman son depolarında yapılan iş ve işlemler, ile yuvarlak odun standardizasyonuna yönelik uygulamalı olarak bilgiler verildi.

Bunun için, hak, hukuk ve insan haklarının hakim kılınması için, ilk başta kadınlar olarak hak ve özgürlüklerimize sahip çıkmak, bize dayatılmak istenen darbe ve işgal girişimlerini bir daha yaşamamak için referandumda kayıtsız, şartsız 'evet' diyeceğiz.

Denetimler sırasında ayrıca, kayıtsız, vizesiz, evraksız tekneler de kayıt altına alınırken, avlanan balıkçılara da gerekli bilgilendirme ve uyarılar yapılıyor.

Bunun sorumlusu sadece baskı yapan Suriye rejimi ya da bu rejimin zulmünü istismar ederek gayriinsani terör örgütleri olmakla birlikte bunlara kayıtsız kalan uluslararası toplum.

Bu talebe kayıtsız kalmayan Vali Aktaş, Güngen ve öğretmeni Özcan'ı makamında kabul etti.

Belirsizliği, kaotizmi iyi belirlenmiş yurdumuzda, değerler bilinci ıskalatıldığı için kendine, yaşama, geleceğe yabancı, handiyse duyarsız, kayıtsız davranışlar çoğalıyor.

Bir çalışanın evine borcunu ödemediğinden dolayı haciz gelirse geçim sıkıntısı nedeni ile ailesindeki huzur bozulursa bunun vebali çalışanın emeğini yok eden ve kayıtsız kalandır.

Tarihi bağlara ve ortak geçmişe sahip olduğumuz Yemen'de yaşanan insanlık dramına kayıtsız kalmamız mümkün değildir.

Nerede yaşanırsa yaşansın gerçekleşen insan hakları ihlalleri sadece o ülkenin sorunu değil tüm insanlığın ortak sorunu olduğu için başta yaşama hakkı olmak üzere yapılan ağır insan hakları ihlallerine kayıtsız kalınmamakta, mağdur ve mazlumun bu konuda yükselen sesi olunmaktadır.

Bütün bu gelişmelere kayıtsız kalmamız, bizi rekabetten de uzak tutar ve hedeften uzaklaştırır.

Preud'homme, Akhisarspor Teknik Direktörü Cihat Arslan'ın maçta 2 penaltı olması yönündeki görüşlerine katıldığını aktararak, aynı pozisyonların Belçika Ligi'nde penaltı olarak değerlendirilebileceğini ancak Macar hakemin her iki pozisyona kayıtsız kaldığını bildirdi.

Muhtaç bir insana kayıtsız kalamamamızın kökeninde aynı duruma kendimizi koyabilme yetimiz yatıyor.