Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Kaymasını sağlamak, kaymasına yol açmak
"Sokağa çıkıp tahta kızağıyla onu kaydırmak istedim." - R. Mağden
Tarama Sözlüğü
Göndermek, saptırmak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Çalmak, kaçırmak.
Koşturmak, kovalamak.
"kaydırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Thatcher Demir Leydi olarak işbaşına geldiğinde, hantallaşan ve ABD’nin çok gerisinde kalan ekonomiyi yeniden düzeltmenin ve Britanya’nın eskisi gibi sermaye ihraç ederek, en uzak diyarları yeniden sömürgeleştirmenin yolunu devleti tümüyle ekonomiden çekmek ve geleneksel sanayileri Asya’ya kaydırmak olarak belirledi ve İngiltere, bu tarihten sonra, ABD ile atbaşı giden, içeride ultra liberal, dışarıda ise daha agresif bir çizgiye geçti.
İşlerini azaltmak için aile hekimliğine kaydırmak söz konusu olabilir mi?
Halihazır köprünün üzerinden yüksel gerilim hattı geçiyor diye kaydırmak istiyorlar.
İkinci ders senin ayağını kaydırmak isteyen CHP Genel Başkanının karşısına çıkıp, 3 kez genel başkan olmak istediğin partiye genel başkan yapmayanlar, seni bu ülkenin başına nasıl cumhurbaşkanı yapacaklar bunu da öğrenmen lazım.
Hatta valilik önünde bulunan küçük beton bloklarını, darbeci askerlerin araçlarının önüne set durması için daha da ileriye kaydırmak istediysek de çok ağır olduğundan yerlerinden kaldıramadık.
Şehir merkezinin trafik yoğunluğunu azaltarak kuzey eksenine kaydırmak amacıyla geçtiğimiz aylarda hizmete açılan şehirlerarası yol kalitesindeki Prof.
Et, tavuk, balıktan protein alınan öğünü de öğlene kaydırmak gerekiyor.