Güncel Türkçe Sözlük
kazmak
-
-i Herhangi bir araçla toprağı açmak, oymak
- Bu yolla çukur, kuyu, yol vb. oluşturmak
"Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın / Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın" - M. A. Ersoy
- Hakketmek
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kazmak
Tencere dibinde koyulaşarak yapışan ya da yanarak kalan yemek kalıntısı
"kazmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ama bundan sonra bu FETÖ mücadelesini tamamlayabilmek ve sonuna erebilmek için iğne ile kuyu kazmak gibi aynı şekilde bu soruşturmaların üzerinden birinden birine, bir olaydan bir olaya sonuca ulaşmak durumundayız.
Bizim meşrebimizde yüzü gülüp arkadan kuyu kazmak, arkadan hançerlemek yoktur.
Hendek kazmak suretiyle güvenlik güçlerimize çirkince saldırılar düzenlenmeye başlanmıştır.
Çığa yakalanan Şerpa kılavuzları, her yıl olduğu gibi, gelecek ay başlayacak tırmanış sezonu öncesinde diğer dağcıların işlerini kolaylaştırmak için patikalar kazmak ya da halatları kontrol etmek amacıyla dağa çıkmıştı.