Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kelepçeli
  • sıfat Kelepçesi olan
  • Bileklerine kelepçe takılmış olan
    "Kelepçeli ellerini jandarmaya uzatışını hiçbir zaman unutmayacağım." - N. Cumalı
  • zarf Kelepçe takılı olarak

"kelepçeli" kelimesinin kullanım örnekleri.

Arab Cabur bölgesindeki çeşitli köylerde El Kaide bağlantısı şüphesiyle tutuklanan 54 erkek başlarına torba geçirilerek kelepçeli halde üsse götürüldü.

Akıncı Üssü'nde 15 Temmuz günü geceleyin kollarım arkada, ellerim ayaklarım kelepçeli, yaz sıcağında polar maske taktıkları için yüzlerini göremediğim ancak benim emdiğim sütün helalliğini ve insani değerlerimi sorgulayan bu zatlar şimdi bu salondalar ise umarım ki kendi insani, vicdani, ahlaki ve mesleki değerlerini sorgulamaktadırlar.

Kazım Aybey'in evine girip hırsızlık yaptıkları iddiasıyla haklarında 10 ay ile 5 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık Osman Tosun Kıtış ile başka suçtan tutuklu, hakkında kesinleşmiş hapis cezaları bulunan, bu davada tutuksuz yargılanan Kadri Yıldız, biri uzman 5 jandarma tarafından elleri kelepçeli olarak duruşma salonuna getirildi.

Kudüs Valisi Gays, mahkeme salonuna ayakları prangalı ve elleri kelepçeli bir şekilde getirildi.

Videoda elleri kelepçeli Filistinli genci İsrail askerleri Tufa sokaklarında sürüklenip sırayla tokatlayıp yumrukladığı görülüyor.