Güncel Türkçe Sözlük
kenetlenmek
-
nsz Kenetleme işine konu olmak
"Sayfayı öyle sıkı bağlardı ki satırlar âdeta birbirine kenetlenirdi." - Y. Z. Ortaç
- İki uzay aracı bir birine monte edilmek
- Bir konuda aynı tutum ve davranışı göstermek
- Birbiriyle dayanışma içine girmek
- Sıkıca birbirinin üzerine kapanmak, birbirine geçerek
bağlanmak
"Anası onunla konuştu, öteki konuşmadı, çenesi kenetlenmiş, ağzını açamıyordu." - Y. Kemal
"kenetlenmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bugünde geçmişte olduğu gibi kenetlenmek ülkemizin bekası için bir olmak , birlik olmak ve mücadele etmek zorundayız.
Bugün de geçmişte olduğu gibi kenetlenmek ülkemizin bekası için bir olmak, birlik olmak ve mücadele etmek zorundayız.
Türel, başarının en önemli kısmının başarıya inanmak ve kenetlenmek olduğunu söyledi.
Tüm milli bayramlarımızda olduğu gibi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı da birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek ve milletçe kenetlenmek için önemli bir fırsattır.
Daha uygar, daha özgür, daha kardeşçe yaşayan bir toplum olabilmek, kenetlenmek, tasada ve kederde birlik olabilmek, her türlü biyolojik ve kültürel ayrılığın ötesinde beraber olabilmek, uluslaşabilmek işte marifet olan budur.