Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
keskinleştirmek
  • -i Keskin duruma getirmek
    "Her uzlaşma teklifi gönüllerindeki görev duygusunu kuvvetlendirmekten, keskinleştirmekten başka bir şeye yaramadı." - T. Buğra

"keskinleştirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Can Ulusoy, iki ülke arasındaki gerginliğe taraf olacak ülkelerin saflarını keskinleştirmek durumunda olduğunu ifade etti.

Can Ulusoy, bu gerginlikten kaçamayıp taraflarını seçen ülkelerin saflarını keskinleştirmek durumunda olduğuna dikkat çekti.

Kurban kesmek isteyen vatandaşlar, evlerindeki bıçaklarını keskinleştirmek için bileyicilere akın ediyor.

Bununla birlikte son zamanlarda özellikle çene köşelerini genişletmek ve keskinleştirmek için kliniğime başvuran daha çok erkek hastanın olduğunu görmek güzel.

Vatandaşlar da kurban kesiminde kullanacakları bıçaklarını keskinleştirmek ya da bakımını yaptırmak için bıçakçılara giderek işi uzmanına yaptırıyor.

Olay, sizde olmayan özellikler yaratmak değil, zaten sahip olduklarınızı zenginleştirip keskinleştirmek.

Bu mücadelenin ilk günki heyecanını ilk günki kudretini muhafaza etmek bakımından irademizi keskinleştirmek bakımından bu tür panellerin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.

Vatandaşlar ise Kurban Bayramı hazırlıklarına başladıklarını, bıçaklarını keskinleştirmek için bıçakçılara geldiklerini ifade ettiler.

Zaten onun için PKK toplumsal ayrışmayı körüklemek ve kendi tabanını keskinleştirmek amacıyla gençleri ölüme sürüyor.

Ayrıca iş yerinde dövüştürülen 5 horoz, horoz dövüşü sırasında kullanılan saat, pamuk ve gagaları keskinleştirmek amaçlı kullanılan zımpara ile materyaller ele geçirildi.

Kahvede arama yapan polis ekipleri, horozların kilo kilolarını belirlemek için kullanılan 1 terazi, hayvanların gagasını keskinleştirmek için kullanılan 2 zımpara, sargı bezleri, pamuk ve makas ele geçirdi.