Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Kestirme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Yaptığım deliliğe ne zaman ah vah diyeceğimi bir kestirebilsem." - S. F. Abasıyanık
"kestirebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kaldı ki, 800 binlik dev bir kitleye yapılacak rotasyonun nelere mal olacağını bugün kestirebilmek dahi mümkün değildir.
Önümüzdeki süreçte dış ilişkilerin nasıl sonuçlar doğuracağını da bugünden kestirebilmek mümkün değil.
Bu tür sıkıntıları daha önceden kestirebilmek ve stratejik planları daha sağlıklı yapabilmek için bünyemizde Kuraklık ve İklim Değişikliği İnceleme Merkezi kurmayı planlıyoruz.
Kaldı ki 800 binlik dev bir kitleye yapılacak rotasyonun nelere mal olacağını bugün kestirebilmek dahi mümkün değildir.
İkinci çeyrekte yaşananlara bakıp yolun bundan sonrasında neler olacağını kestirebilmek çok zor değil.
Ancak bu etkiler çelişebiliyor ve net etkiyi önceden kestirebilmek zorlaşıyor.
Arka arkaya çok araştırma yaptığınız zaman eğilimlerin nereye gittiğini kestirebilmek için belki fikir verebilir.