Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
Kaza sonucu ya da doğal olarak ürünlere bulaşan, çevreye kaçan ve bunların niteliğini bozan özdek.
"kirletici" kelimesinin kullanım örnekleri.
Eğirdir Gölü’ndeki kirletici unsurlar ve kirliliğin engellenmesi için alınması gereken tedbirleri anlatan Şener, "Eğirdir Gölü genel olarak birinci su kalite sınıfında olmasına rağmen, yer yer antropojenik girdilerin etkin olabileceği derelerin göle boşalım noktalarında azot ve fosfor yükleri bakımından daha düşük sınıfları temsil etmektedir.
Açıklamada, “Ayvalık Tabiat Platformu olarak diğer köylerde kurulan arıtma sistemi ve arıtıcı çeşmelerin acilen Türközü ve Yeniköy köylerinde de kurulmasını, köy halkından alınacak numunelerle arsenik zehirlenmesi yaşanıp yaşanmadığının tespit edilmesini, tüm bölge köylerinde tarımsal sulama ve hayvan sulaması amacıyla kullanılan tüm kuyu sularının ve çeşmelerin kirlilik tespitlerinin yapılmasını, yaşamın sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için bölgedeki tek kirletici kaynak olan demir madeni tesisinin derhal kapatılmasını istiyoruz” ifadelerine yer verildi.
Kitapçıkta, motorlu araçların yaşlandıkça tükettikleri yakıt miktarı ve kirletici emisyonunun arttığı belirtilerek, özellikle yaşlı motorlu, periyodik bakımı ve onarımı yapılmayan, karbüratörlü, istiap haddinin üzerinde yük taşıyan araçlar ile bozuk yollar ve trafik tıkanıklığının hava kirliliğinin artışına neden olduğu bildirildi.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği çerçevesinde, yakıtların yanma veriminin yükseltilmesi, buna paralel olarak yakıt tüketimi ve bacadan atılan kirletici emisyonlarının azaltılmasını sağlayarak hava kalitesinin artırılması yönünde çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi ekipleri, kalorifer kazanı yakanlara yönelik eğitim semineri düzenledi.
Kese kağıdı dağıtıldı Kentlerde sigara izmariti ve pet şişenin ardından en büyük üçüncü kirletici olarak bilinen kabuklu kuru yemişlerin doğaya verdiği zarara dikkat çekmek isteyen çevre gönüllüsü kadınlar ilçe merkezinde kabuklu kuru yemiş satışı yapan işletmeleri ziyaret etti.
Bu sonuçlar, solunan havadaki kirletici maddelerin akciğerler yoluyla plasentaya girdiğini gösteriyor.
Günümüzde Norveç somonu, yağlı vahşi balıklardan daha az kirletici ve ağır metal barındırır.
Hayvanların yaşamlarını olumsuz yönde etkileyecek, kirletici atık veren tesisler ile çöp döküm alanları veya atık bertaraf tesislerinin üzerinde veya yakınında bakımevi olmamalıdır.
Havza genelinde bitkinin ihtiyacından çok fazla tarım ilacı kullanılmakta, kullanılan sulama yöntemleri ile kirletici unsurların yeraltı suyu ve yüzey sularına taşınımı sağlanmakta, ilaç ambalajlarının gelişigüzel atılması ve yüzey sularında yıkanması ile direkt kirlilik etkisi oluşmakta ve doğa dostu olarak bilinen pestisitlerin kullanımı ise en az seviyede bulunmaktadır.
Çevreyi kirletici etkileri nedeniyle bitkisel ve madeni yağlar da depozito kapsamına alındı.
Dökmeci, çalışmalarda yaklaşık 60 tonluk kontamine atık toplandığını, buna temizlemek için kullanılan malzemeler ve denizdeki diğer atıkların da dahil olduğunu, net kirletici miktarının daha sonra belli olacağını kaydetti.
Çevresinde çok sayıda kirletici risk bulunan Sapanca Gölü şehrimizin en önemli içme suyu kaynağı ve birçok canlının yaşam alanı.
Dere yataklarının temizlenmesi, evsel atıkların arıtılması için tesislerin DSİ tarafından yapılması, Islah OSB'ler kurulması, sanayide daha az su kirletici ham madde kullanılması gibi önlemleri içeren planın büyük bölümü tamamlandı.
Cilt kirletici maddeler ve kimyasallarla tıkandığında, kırışıklıklar, kuruluk ve diğer yaşlanma belirtileri ortaya çıkar.