Güncel Türkçe Sözlük
koşturmak
-
-i Koşma işini yaptırmak
"Atları hızla koşturdu." - Çok hızlı koşmak
"Hüdai birdenbire, kendinden beklenmeyen bir çeviklikle taşların üstünden atlaya atlaya önden koşturdu." - A. Kulin
-
-i, -e Çabucak göndermek
"Lalayı karakola koşturdular." - R. N. Güntekin
- Çabalamak, uğraşmak
"İnsanları fırtınalar gibi koşturan büyük enerji kaynağı inanmaktır." - O. S. Orhon
"koşturmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Milletimizi yıllarca kendi değerlerimizin, kültürümüzün, geçmişimizin dışında mecralara koşturmak için çalışanların oyunlarına artık hepimizin de karnı tok.
Geçtiğimiz yıl kurulan Çıldır Belediyespor ile birlikte artık kendi ilçeleri adına top koşturmak isteyen gençler, yetkililerden bu konuda yardım ve öncülük bekliyor.
Castro gibi bir adamla aynı mahallede büyümek, top koşturmak isterdim.
Ligin en az mesafe kateden takımı Beşiktaş'a karşı topa sahip olmak, rakibi topun peşinde koşturmak ve blok arasındaki boşlukları bulmayı amaçladık.
Bunları atlayıp, insanları hayaller peşinde koşturmak biraz ahlaksızlık.