Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kolesterol
  • isim, tıp (***) Kanda ve büyük ölçüde ödde bulunan, besinlerle alınan sterol, kolesterin
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
kolesterol

Formülü C27H45OH, olan, kanda beyin dokusunda, karaciğer ve safrada bulunan monoatomik alkol. Safra taşları ve belli bazı kristallerde bulunur, yün yağından elde edilir, suda çözünmez. Antiseptikleri metabolizmada önemlidir.

Biyoloji Terimleri Sözlüğü
kolesterol

Dört hidrokarbon halkasından oluşan, bir ucunda OH, diğer ucunda hidrakarbon zinciriyle amfipatik özellik gösteren, hayvan hücre zarlarında bulunan, zarın tabaka şeklindeki yapısının korunmasını sağlayan, vücut sıvılarında düşük yoğunluklu lipoproteinlerle (LDL) taşınan, besinlerle alman ya da karaciğerde sentezlenen bir steroit.

Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
kolesterol

Dört hidrokarbon halkasından oluşan, bir ucunda OH, diğer ucunda hidrakarbon zinciriyle amfipatik özellik gösteren, hayvan hücre zarlarında bulunan, zarın tabaka biçimindeki yapısının korunmasını sağlayan, vücut sıvılarında düşük yoğunluktaki lipoproteinlerle (LDL) taşınan, besinlerle alınan veya karaciğerde sentezlenen bir steroit.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
kolesterol

(zooloji)

Zooloji Terimleri Sözlüğü
kolesterol

(Yun. khole = safra, Yun.stereos = katı) Öd, vitellüs maddesi ve protoplâzmada bulunan ak yağlı bir alkol.

Vikipedi
Kolesterol

Kolesterol, hayvanların vücut dokularındaki hücre zarlarında bulunan ve kan plazmasında taşınan bir sterol, yani bir steroid ve alkol birleşimidir. Daha düşük miktarlarda bitkilerde de bulunur. İlk defa 1754'te safra taşlarında kolesterol bulunduğu için bu maddenin ismi Yunanca chole- ( safra) ve steros (katı) sözcükleri ile kimyadaki -ol ekinden türetilmiştir.

Kolesterol, özellikle hayvansal gıdalarda bulunur ama vücuttaki kolesterolun ancak ufak bir kısmı gıda kaynaklıdır; çoğu vücut tarafından sentezlenir. Vücudun her hücresinde bulunmakla beraber, onun sentezlendiği veya hücre zarlarının daha çok olduğu organ ve dokularda, örneğin karaciğer, omurilik ve beyinde, ayrıca ateromlarda, kolesterolun yoğunluğu daha yüksektir. Kolesterol kanda normalden fazla bulunması halinde damarlarda birikerek damar sertleşmesine ( ateroskleroz) yol açar. Bazen de safra pigmentleri ile birleşerek safra taşlarının oluşumunda rol oynar.

Kolesterol pek çok biyokimyasal reaksiyonda yer almasına rağmen özellikle lipoproteinlerin kolesterolü taşıma biçimleri ve kandaki kolesterol düzeyleriyle kalp hastalıkları arasındaki bağlantıdan dolayı bilinir. Vücut, kolesterolü kullanarak hormonlar ( kortizol, üreme hormonları), D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerini üretir. Bu işlemler için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterlidir.

Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa kan damarlarında birikir ve sertleşmeye ve daralmaya ( ateroskleroz veya arteriyoskleroz) yol açar. Aterosklerozda damar duvarında biriken tek madde kolesterol değildir; akyuvarlar, kan pıhtısı, kalsiyum gibi maddeler de birikir. Ateroskleroza halk arasında damar sertliği, damar kireçlenmesi de denir. Yüksek kan kolesterolünün zararlarından bahsedilirken söz konusu olan "kötü kolesterol", yani düşük yoğunluklu lipoprotein (İngilizce low density lipoproteins LDL) tarafından taşınan kolesterol düzeyidir. Yüksek yoğunluklu lipoprotein (İngilizce high density lipoproteins HDL) tarafından taşınan kolesterole "iyi kolesterol" denir.

"kolesterol" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kolesterol iğnesi, inme, anjin ve kalp krizine karşı günlük olarak kullanılan haplara alternatif olarak geliştirildi.

Biyoaktif içerikleri yüksek olan bazı mantar türevleri medikal ilaç üretiminde tedavi amaçlı, antioksidan, antihipertansif, kolesterol düşürücü, antiviral, antibakteriyel ve antiparazitik etkileri nedeni ike kullanılmaktadır.

Şeker (Diyabet) hastalığı, kalp ve damar hastalıkları, eklem hastalıkları, depresyon, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, solunum problemleri, uyku bozuklukları (Uyku apne sendromu vs), kısırlık (infertilite) ve cilt mantarı gibi hastalıklar en sık görülenler.

En önemli risk faktörü yüksek tansiyondur, sonra şeker hastalığı, yüksek kolesterol, kalp hastalıkları, uyku apne sendromu, fazla kilo, sigara ve durağan yaşam gelmektedir.

Yüksek tansiyon- kolesterol-şeker hastalığı, Perifer arter tıkanıklıkları (uç damar hastalıkları) Kalp-damar hastalıkları-Kalp krizi, Şeker hastalığı- Nöropati/Mikroanjiopati, Sigara alışkanlığı olan ve sertleşme sorunu yaşayan tüm hastalarda kullanılabilir" diye konuştu.

Ailede diyabetik bireylerin olması, obezite, gebelik şekeri ya da iri bebek doğum öyküsü, erken yaşta oluşan yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, koroner kalp hastalığı ve periferik arter hastalığı olanların sık sık diyabet taramasından geçmesi gerekiyor.

Hipertansiyon, şeker hastalığı, osteoartrit, safra kesesi taşı, koroner arter hastalığı, kolesterol yüksekliği, uyku bozuklukları gibi pek çok sağlık sorununda ya hazırlayıcı ya da kolaylaştırıcı etkendir.

Kayıkçıoğlu, “Kolesterol düşürücüler, damar içindeki aterom plağı dediğimiz kalp krizine yol açan plakları küçülten yegane ilaç türleri.

Beyaz leblebi de yer alan yüksek çözünebilir lif seviyeleri, kolesterol seviyelerini dengelemeye yardımcı olur ve ateroskleroz , kalp krizi ve felçlerin önlenmesine yardımcı olur.

Bizim kullandığımız dozla ticari formülasyonu karşılaştırdığımızda, etkinlik olarak trigliserid, kolesterol düşürme açısından daha hızlı bir bazal değere ulaştık.

Bir doktor ve 2 yardımcı sağlık personelinin bulunduğu ambulanslı ekip, evdeki muayenenin dışında gerekli görüldüğü takdirde şeker, kolesterol, üre, kalp enzimi ve biyokimya tahlilini hastaların ikametinde gerçekleştiriyor.

Zira sakatatlar, böbrek, dalak, karaciğer, bumbar gibi et ürünlerinde kolesterol içeriği çok yüksektir, bu yiyeceklerden kalp hastaları, inme geçirenler ve LDL kolesterolü yüksek olanların yememeleri önerilir.

Bu konferansta bu hastalık kümesi hakkında farkın dalık oluşturmak, kolesterol gibi tartışmalı alanlarda toplumda yanlış bilinen gerçekler konusunda katılımcıları bilgilendirmeyi amaçladığını belirten Dr.

Araştırmalar uzun yıllardan beri doymuş yağ asitlerini yüksek dozlarda tüketen popülasyonların, yüksek kolesterol düzeyleri gösterdiğini ve yüksek koroner kalp hastalığı prevalansı taşıdığını gösteriyor.

LDL kolesterol yüksekliği ile kalp damar hastalığı gelişimi arasında doğrusal bir ilişki var.