Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Herhangi bir yerinden ikiye ayrılmak
"Tel koptu. İp koptu." - Yerinden ayrılmak
"Cezvenin sapı kopmuş. Düğme koptu." - Gövdeden ayrılmak
"Ağacın dalları fırtınada koptu. Savaşta bacağı kopmuş." - Birdenbire gürültülü veya tehlikeli olaylar birdenbire
başlamak veya ortaya çıkmak
"İçeride feryatlar koptu." - S. F. Abasıyanık
- Bütün ilişkileri kesilip büsbütün ayrılmak veya
uzaklaşmak
"Daha on altısında bile değilken en yakın insanından, annesinden koparak çıkıp gitmişti evden." - A. Ümit
- Kurtulmak
- Çok ağrımak
"Belim kopuyor." - Koşmak, hızla gitmek
Tarama Sözlüğü
Ayağa kalkmak, haşrolmak.
Meydana çıkmak, zuhur etmek, neşet etmek, çıkmak.
Harekete geçmek, fırlamak, kalkmak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Koşmak, hızlı gitmek.
Kalkmak, ayrılmak, çıkmak, gitmek.
"kopmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Benim genç kardeşlerime tavsiyem sigara içilen pis yerlerde, metruk binalarda iradesiz bir şekilde sağlığınızdan, memleketinizden, ailenizden kopmak yerine buralardan uzak durup iradenize sahip çıkın.
Sezon sonu itibarıyla gördüğümüzde bu bölgelerden kopmak istemiyoruz ve bunun bazı kriterleri var.
Ligde 22 puanla 4'üncü sırada yer alan ev sahibi ekip, mücadeleyi kazanarak Avrupa kupalarından kopmak istemezken, zor günler geçiren Milano temsilcisi ise karşılaşmadan 3 puanla ayrılarak 4'üncülük koltuğuna oturmak istiyor.
Hizmet hareketinden kopmak bunlara göre felaket boyutunda imanını kaybetmek gibi bir şey olduğunu söylüyorlardı.
Ekip, yanına gittikleri atın ağzının plastik iple bağlandığını ve çenesinin kopmak üzere olduğunu gördü.
Avrupa futbolundan kopmak istemeyen tecrübeli isim, sabrının meyvelerini topladı.