Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
korkutmak
  • -i Korkmasına yol açmak
    "Şimdi beni artık bu sessizlik korkutmakta." - A. Ağaoğlu
  • Kaygıya düşürmek
    "Sevdiğimiz bir kadının nazarımızda meziyet teşkil eden birçok hâlleri, karımız olacak kadında bizi korkutur." - H. C. Yalçın
  • Gözdağı vermek
Tarama Sözlüğü
korkutmak

Tesir etmek, dokunmak

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
korkutmak
  1. Haşlamak.

  2. Eti kokmaması için tuzlayıp biraz pişirmek, börttürmek.

"korkutmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Öldürülen şahısların kimlikleri belirlenmiş olmasına rağmen herhangi bir yakınının bilgisine başvurulmamış ve olay yeri tespit tutanağında öldürülen şahısların Keççan Hesinan Aşiretinin geçici köy korucusu olmaları nedeniyle korkutmak amacıyla bu işten caydırılmak maksadıyla PKK terör Örgütüne mensup teröristlerce işlendiği şeklinde yazılmış, bu olayla ilgili kimsenin bilgisine başvurulmamıştır.

Bu milleti korkutmak istiyorlar, endişelendirmek itiyorlar, bölgede artık terör döneminden kendilerince bölgeyi dizayn etme dönemine geçmiş bulunuyorlar.

Kuşları korkutmak ve ekili araziye gelmelerini engellemek amacıyla üreticilerin 15 dakikada patlayan mekanizmalı alet kullandıklarını bildiren Demir, üreticilerden zararlı böceklerle mücadele konusunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile serbest ziraat mühendislerine başvuruda bulunmalarını istedi.

Nerede, ne zaman patlayacağı belli olmayan bombalarla birileri bizi bıktırmak, korkutmak ve panikletmek istiyor.

Milli mücadele döneminde, Balıkesir'i işgal eden Yunan askerlerini korkutmak için koyun, keçi postu giyen, at ya da manda kuyruğundan bıyık yapan ve yüzlerini soba isiyle boyayarak korkutucu bir görünüme kavuşan Tülütabaklar, törenlere damga vurdu.

Erkek yaşam kavgasını göz alıcı giysiler ve takılarla rakiplerini sindirmek ve korkutmak suretiyle sürdürebilmekteydi.

Yatırımcıları ürkütmek korkutmak için olmadık yollara başvuruyorlar, olmadık yalanlar uyduruyorlar.