Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
koskoca
  • sıfat Çok büyük, muazzam
    "Koskoca bir vapur bir çöp gibi oldu." - A. Gündüz
  • Boyca uzun
    "Demek ki koskoca bir caddeyi yürümüş, Royal kahvesinin önüne sanki uykuda gezenler gibi varmışım." - S. F. Abasıyanık

"koskoca" kelimesinin kullanım örnekleri.

Başbakan ve eşi için duşlu ve banyolu koskoca bir oda tahsis ediliyormuş.

Biz müdahale etsek kimlikte çocuk sayılan koskoca adamlar bizi dövecek.

Galatasaray Spor Kulübü'nün yapmış olduğu açıklamaya istinaden, yaptıkları asılsız ve gerçek dışı benzetme bile bize, koskoca bir kulübün doğru düzün bilgi almadan, dedikodu, varsayım, iftira üzerine kurulu bir düzen içerisinde yönetildiğini düşündürmüştür.

Koskoca Türkiye Cumhuriyeti bir kişinin iki dudağı arasına hapsedilmek isteniyor.

Koskoca Gençlerbirliği camiasının mafya bozuntusu bir adamın egemenliğine girmesini sağlayan iradesiz ve basiretsiz başkan Murat Cavcav ile piyon yöneticilerin bir tepki koymalarını beklemek beyhude olacaktır, farkındayız.

Genel Başkan Yardımcılarımızın altına onu koysak olmazdı, koskoca ağabeyimi.

Hastalık içimizdeki küçücük bir virüs, biz ise koskoca bir bedeniz ama bir virüs bir adamı çökertebiliyor.

İstedikleri kadar debelensinler, çırpınsınlar, koskoca ülkeyi, koskoca milleti bir avuç kerameti kendinden menkul seçkinin, kendine aydın, akademisyen diyen lümpen yönettiği eski Türkiye artık yok.

Acımadan namertçe arkadan uzanıyor katillerin eli gencecik bedenlere, kıydıkları canların hesabı bu dünyada sorulmasa bile mahşerde yakalarına yapışacak koskoca bir millet var bu topraklarda.

Halkımıza bu güne kadar yanlış lanse ettirildiği için insanlarımız, Koskoca padişah takıyor, ben taksam ne olur diyerek yanlış bir örneklendirme ve yönlendirme sebep oluyor.