Güncel Türkçe Sözlük
koskocaman
-
sıfat Çok büyük, çok iri, muazzam
"O sıralarda insana hayret verecek kadar koskocaman ve sapsarı bir ay fırladı." - Halikarnas Balıkçısı
- Geniş, büyük
"Size bu koskocaman şehirde yalnız, yapayalnız olduğunu söyler." - S. F. Abasıyanık
"koskocaman" kelimesinin kullanım örnekleri.
Benim babam işçiydi, şimdi emekli, bana pahalı kıyafetler almak yada beni koskocaman evlerde yaşatmak için parası yoktu.
Küçücük olan o adımı hiç atmasa, koskocaman bir hapis cezası yemeyecekken, bunu düşünemiyor.
Sizden beklentileri olan aileniz, çevreniz ve koskocaman ülkeniz Türkiye var.
Bilgi koskocaman bir deniz, bildiklerimiz ise sadece, o denize elimizi soktuktan sonra tek bir parmağımızda kalan serinlik.
Ortada toplumun her kesimini ve her alanı ilgilendiren koskocaman bir sorun var ve iş onu çözmeye geldiğinde konunun mağdurları tek başına savaşmak zorunda kalıyor.