Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kovuşturmak
  • -i, hukuk Suçlu olduğu ileri sürülen biri için gerekli araştırma ve soruşturmayı yapmak, takip etmek
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kovuşturmak
  1. Kovalamak, izlemek.

  2. Kendi işiyle uğraşmak.

"kovuşturmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kadınları her türlü şiddetten korumak, kadına yönelik aile içi şiddet ve şiddet olaylarını önlemek, bunları kovuşturmak ve ortadan kaldırmak için başta hükümet olmak üzere tüm kesimlerce gerekli adımlar atılmalıdır.

Eğitimi sınav kazanma amacından çıkarıp öğrencilerin kendilerini geliştireceği sisteme kovuşturmak zorundayız.

Türkiye Diyanet Vakfı, kış soğuğu başlamadan önce İdlibli çocukları bir okula kovuşturmak amacıyla Atme bölgesindeki çadır okulun yerine yeni bir ilkokul yapım çalışmalarına başladı.

TDV, kış soğuğu başlamadan önce çadırlarda eğitim görmeye çalışan İdlibli çocukları bir okula kovuşturmak için çalışmalara başladı.