Could not find any definition of word "koyulaşan"
"koyulaşan" kelimesinin kullanım örnekleri.
Daha sonra tekrar odun ateşinde iyice kaynatıldıktan sonra koyulaşan üzüm pekmezi, birkaç gün güneş altında üzeri bezle örtülerek bekletildikten sonra hazır hale geliyor.
Saatlerce kaynatıldıktan sonra koyulaşan ve kıvamlı hale gelen pekmez, cam kavanozlara doldurularak hava almayacak şekilde kapatılıyor.
Birkaç gün içerisinde rengi koyulaşan biberler, daha sonra makinelerde çekilerek pul biber haline getiriliyor.
Büyük kazanlarda odun ateşinde kaynatılarak koyulaşan domates suyu, salçaya dönüştükten sonra kavanozlara konularak kış mevsimi için kilerlerdeki yerlerini alıyor.
Bir gece bekletilen üzüm suyunun süzülerek kazanlara konulup kaynatılmaya başlamasından sonra koyulaşan ve kıvamlı hale gelen pekmez, cam kavanozlara doldurularak hava almayacak şekilde kapatılıyor.
Bu yöntemi rengi koyulaşan ve kirli gözüken duvarlarınıza da uygulayabilirsiniz.
Aslı Alay, koyulaşan cilt rengini lazer ile beyazlatmanın mümkün olduğunu söyledi.
Kıvamı koyulaşan muhallebi 15 dakika kadar ılımaya bırakılır ve süre sonunda krema ile vanilya eklenerek güzelce çırpılır.
Bu da kalbe ve diğer organlara giden kan miktarını azaltır, koyulaşan kan damarların tıkanmasına neden olabilir.
Büyük kazanlarda odun ateşinde kaynatılarak koyulaşan domates suyu, salçaya dönüştükten sonra cam kavanozlara konularak kış mevsimi için saklanıyor.