Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kuşak
  • isim Bele sarılan uzun ve enli kumaş
    "Emin olmak için kuşağından bir ayna çıkarıp camı bile çizdi." - İ. O. Anar
  • Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ
  • teknoloji Bir ürünün, bir aygıtın teknolojideki ve bilimdeki gelişmeye göre üretilen yeni biçimleri
  • gök bilimi Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge
    "İklim kuşakları. Zaman kuşakları."
  • coğrafya Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı
    "Isı kuşak."
  • felsefe Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu
    "Daha çok yeni kuşak şairlerin ürünlerine yer veriyoruz." - A. Ümit
  • matematik Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm
  • sinema, TV (***) Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler
  • TV (***) Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi
    "Çizgi film kuşağı."
  • 10. toplum bilimi Yaklaşık yirmi beş, otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek, nesil, batın, jenerasyon
    "Bugünkü kuşak benim kuşağımın bir hikâyesini dinlemelidir." - F. R. Atay
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
kuşak

Sinema

  1. Boş film yapımında kullanılan, üzeri duyarkatla örtülü, çok geniş bir tabandan film boylarına göre istenilen ende kesilmiş parçalardan her biri.

  2. Bir filmin, boşfilmden dolu filme kadarki bütün çeşitlerini anlatır genel terim.

  3. Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler.

  4. (Kötü anlamda) Dikkate değer hiç bir özellik taşımayan, sıradan sinema yapıtı.

Matematik Terimleri Sözlüğü
kuşak

Bir toparı kesen iki koşut düzlemin topar üzerinde belirlediği topar parçası, Anlamdaş. toparsal kuşak.

Tarım Terimleri
kuşak

bkz.döl

Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
kuşak

nesil.

Felsefe Terimleri Sözlüğü
kuşak

(Lat. generatio < generare = doğurmak) :

  1. (Genellikle) Aşağı yukarı aynı yıllarda doğmuş olup aynı çağın koşullarını, dolayısıyle birbirine benzer sıkıntıları, yazgıları yaşamış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu.

  2. (Tarih felsefesinde ve kültür tarihinde) Yeni bir anlayışta yeni bir yaşama duygusunda, yeni biçimlerde birleşen, eskiden belirgin çizgilerle ayrılan kişilerin topluluğu.

Yerbilim Terimleri Sözlüğü
kuşak

Kristalin üzerindeki bir kenara koşut bütün yüzeylerin tümü.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
kuşak

(biyoloji)

Güreş Terimleri Sözlüğü
kuşak

Aba güreşinde bele bağlanan ve ancak buradan tutulması gereken yün kuşak.

Zanaat Terimleri Sözlüğü
kuşak

Düveni oluşturan iki tahtayı birbirine bağlayan ön ve arka ağaçlar. (Akçaşar *Yalvaç -Isparta; Meyvebükü *Güdül, Yurtbeyi *Çankaya -Ankara; Beyağıl *Ulukışla -Niğde)

Toplumbilim Terimleri
kuşak

Yaklaşık olarak 25-30 yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği. bk. eski kuşak, yeni kuşak, yaş kümesi.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kuşak
  1. Tahta kapıların arkalarına yatay çakılan tahta parçası.

  2. Evin sağlam olmasını sağlamak için, pencere başlarından geçen, evi çevreleyen ağaçlar: Bizim evin kuşakları var.

  3. Kayığın kenarını çevreleyen tahta.

Fizik Terimleri Sözlüğü
kuşak

Bir izgenin iki sıklık değeri arasında kalan ışınım bölgesi.

Gökbilim Terimleri Sözlüğü
kuşak

Yeryüzünde ya da herhangi bir gökcisminde belli koşulları sağlayan bölge. Zaman kuşakları, iklim kuşakları vb.

Teknik Terimler - Temel Tekniği
Kuşak

(Çiftkuşak)

Vikipedi
Kuşak (giysi)

Kuşak, bele sarılan genellikle kıvrımlı; uzun ve enli kumaşa verilen addır. Modern kuşaklar genellikle takım elbiselerde ceketin altında giyilir.. Modern kuşaklar Türkiye'de daha çok damatlar tarafından giyildiği için damat kuşağı adıyla da bilinir. Geleneksel kuşaklar ise muhtelif şekillerde bağlanabilir. Kuşak, Asya kökenli bir giyim ürünü olup, Batı'da kuşak kullanımı ilk olarak Britanyalı askerlerde görülmüştür. Britanyalı askerler, Britanya Hindistanı'nda tanık oldukları kuşaklı erkeklerden etkilenerek, İngiliz ordusuna bu kuşam şeklini kazandırmıştır. Önceleri yeleğe alternatif olarak kullanılan kuşak sonraları yaygın bir sivil giysi hâlini almıştır. Modern Avrupa'da kuşak, geleneksel smokin ile kombin hâlinde sıklıkla kullanılmaktadır. Türk ve Yakın Asya toplumlarında ise gerek geleneksel, gerekse resmî kıyafetlerde kuşak yüzyıllardır yaşamaktadır. Geleneksel Türk ordularında kuşak, kılıcın kınının yerleştirildiği bir nevi korunak giysi olarak düşünülmüştür.

Sözcük kökeni[ değiştir]

Koşuk kelimesi Eski Türkçedeki "koş-" yani "birleştirmek, katmak" anlamına gelen eylem kökünden türeyen öz Türkçe bir kelimedir. Kuşak kelimesi Türk dilinin farklı bölgelerinde farklı kelimelerle karşılanabilmektedir. Örneğin Karadeniz bölgesindeki Türkçe konuluşurlarının bağladığı yöresel kuşağa peştamal adı verilmektedir. Hindistan da dâhil olmak üzere güney ve batı Asya'da kuşak kelimesi yerine kemerbent (cummerband, Hintçe: कमरपट्टा) kelimesi kullanılmaktadır. Bu adlandırma 1616 yılından itibaren Hindistan etkisiyle İngilizcede de kullanılmaktadır. Kemerbent kullanımı Türkçeye de Farsçadan geçen کمر "kemer"http://dict.hinkhoj.com/words/meaning-of-कमर-in-english.html ve bağlama şeridi anlamına gelen بند "bend" kelimelerinden oluşan birleşik bir Farsça sözcüktür.https://translate.google.com/#auto/hi/band Hindistanlı erkekler tarafından giyilen bir aksesuar olan kemerbendin sözcük anlamı "bağlama kemeri"dir.

Kaynakça[ değiştir]

"kuşak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Şuana kadar geldiğimiz mesafede Güney Kuşak Yolunun altlı üstlü çift başlı su hattını 500’lük boruyla teke düşürdük.

Beydağı ve Yamaç Mahallesi eteklerinde bulunan kanal etrafındaki kullanım ömrünü tamamlamış asbestli boruları 100 yıl dayanıklı yeni nesil DUKTİL borularla değiştirdiklerini belirten Mumcu, “Çalışmalar kapsamında Güney Kuşak Yolu’nun altlı üstlü çift başlı su hattını 500’lük boruyla teke düşürdük.

Şirketin ikinci kuşak temsilcisi Dilara Altınkılıç, Detay Çikolata ve Detay Kahve’nin yöneticiliğini yapıyor, Kaan Altınkılıç ise Kahve Dünyası’ndan sorumlu.

Tahmin edileceği gibi çok zorlanmamış, yalnızlık aynı yalnızlık, anlayışsızlık desen diz boyu, kuşak çatışması, en alasından.

İpek apreli saten kumaşlardan hazırlanan bol dökümlü gömlekler; kuşak, manşet ve yakada uygulanan, detaylara önem veren tasarımlarıyla yılların tecrübesini günümüz stiliyle birleştiriyor.

Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı ile atıl durumda bulunan baraj kenarlarını ağaçlandırılmak suretiyle su kalite ve miktarını artırmayı, mevcut erozyonu önleyerek barajların ekonomik ömrünü uzatmayı ve yaban hayatı için yeni barınma alanları oluşturmayı hedefliyoruz.

Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı ile atıl durumda bulunan baraj kenarlarını ağaçlandırılmak suretiyle su kalitesi ve miktarını artırmayı, mevcut erozyonu önleyerek barajların ekonomik ömrünü uzatmayı ve yaban hayatı için yeni barınma alanları oluşturmayı hedefliyoruz.

YEŞİL KUŞAK ALANLAR EROZYONDAN KORUNUYOR Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı ile çeşitli nedenlerle su seviyesi azalan Karataş gölü kenarları süratle ağaçlandırılmak suretiyle su seviyesinin bıraktığı alanların erozyona maruz kalması önleniyor.

Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı ile atıl durumda bulunan baraj kenarları süratle ağaçlandırılmak suretiyle su kalitesi ve miktarı artırılacak.

Konağın dördüncü kuşak sakinlerinden Bülent Bayoğlu, Osmanlı dönemi alimlerinden Beyzade Efendi olarak tanınan büyükdedesi Hacı Ali Rıza Efendi'den kalan konağın mimarisi, süslemeleri, aksesuarları ve eşyasıyla Osmanlı dönemi konaklarının en güzel örneklerinden biri olduğunu belirtti.

Tosya'nın tıpkı tela, kese, kuşak, bıçkı ve pirinç gibi üç etek ve bindallı dediğimiz yöresel kıyafetleri de hem tanıtım hem de ticari olarak pazarlanabilmesi açısından ciddi bir potansiyeldir.

Topyekün bir ahmaklaştırma, bütün kurum ve kurallarıyla sorgulamayan, otoriteye biat eden debil bir kuşak yetiştirdi.

Bu kararların yaratacağı değişikliklerden etkilenmeyecek, denden daha yaşlı bir kuşak tarafından yüz üstü bırakılmış gibi hissediyorum.

Aramada, bir şahsın beline sarılı, alt ve üst kısımları dikişli bir kuşak içinde, diğer şahsın da yeleğinin ceplerinde 96 adet saat ele geçirildi.

Aramada şahıslardan birinin beline sarılı vaziyette alt ve üst kısımları dikişli bir kuşak içerisinde, diğer şahsın ise yeleğinin cepleri içerisinde toplam 96 adet saat ele geçirildi.