Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, felsefe Özellikle doğaötesi konularda olumlu veya
olumsuz yargıda bulunmaktan çekinme temeline dayanan öğreti,
şüphecilik, septisizm
Felsefe Terimleri Sözlüğü
(Yun. Skeptesthai = gözlemek, incelemek) :
-
Düşünsel tutum olarak:
Kesin bir tutumda olmama, karar verememe,
Kuşkuyu ilke yapma; her değerden, anlatımdan, öğretiden, inançtan ilkece kuşku duyma.
Yöntem olarak; apaçık olan doğruya, kesin bilgiye varmak için, sağlam bir dayanak bulana dek, bütün bilgilerin gözden geçirilerek eleştirilmesi, sınanması. (Ör. Descartes'ta).
-
Felsefe çığırı olarak: Gerçekliğin özünü bilmenin olanaklı olmadığını ileri süren öğretiler:
Salt, köktenci kuşkuculuk; her türlü bilgi olanağını yadsır,
Ölçülü, göreli kuşkuculuk; yalnızca belli alanlarda bilgi olanağını kaldırır. // Kuşkuculuğun kurucusu Elisli Pyrrhon'dur. Yeniçağdaki temsilcileri: Monraigne, Bayle, daha ılımlı olarak Hume.
Toplumbilim Terimleri
Evren, doğa ve toplum konularında kuşkuya yer bırakmayacak kesinlikte, nesnel bilgi elde etme olanağının bulunmadığını savunan bir düşünce akımı.
Eğitim Terimleri Sözlüğü
İnakçı düşünceye bir tepki olarak gelişen, insan zihninin hiç bir alanda gerçek bilgiye ya da kesin yargıya ulaşamayacağını ileri süren ve hep kuşku içinde kalmayı gerekli bulan öğreti.
Vikipedi
Kuşkuculuk, septisizm, skeptisizm veya şüphecilik, her tür bilgi savını kuşkuyla karşılayan, bunların temellerini, etkilerini ve kesinliklerini irdeleyen, ayrıca aklın kesin bir bilgi elde edemeyeceğini, hakikate erişilse dahi sürekli ve tam bir şüphe içinde kalınacağını, mutlak`a ulaşmanın mümkün olmadığını savunan felsefi görüştür. Septisizm felsefe tarihi açısından çok önemli bir yere sahiptir; zira felsefe tarihi boyunca yerleşik kanılar ve inançları sarsmış, felsefe, bilim ve özellikle din konusunda birçok anlayışın değişmesine ortam hazırlamıştır. Septisizm (şüphecilik) dogmatizmin (inanççılık) karşıtıdır.Septisizm, Erişim tarihi: 5 Haziran 2016
"kuşkuculuk" kelimesinin kullanım örnekleri.
İlgi ve tercihlerinin bu yönde olması nedeniyle yetersiz özsaygı, kırılgan kişilik, kuşkuculuk gibi davranış ve tutumlara sık rastlanmaktadır.
Bu durumda ise sürekli bir şeylerin tehdidi altında hissetmek ve günlük hayatın rutin döngülerini bile birer tehlike kaynağı olarak görmek ve toplumun her safhasına yayılmış müzmin bir kuşkuculuk altında yaşamak söz konusudur.