Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kucaklamak
  • -i Kollarla sarıp göğüs üzerine bastırmak
    "Erhan'ı doyumsuz bir sevgi ile kucakladılar." - E. İ. Benice
  • Kucağına almak, kucağında taşımak
  • İçine almak veya çepeçevre sarmak, kuşatmak
    "Şaşılacak kadar tatlı, sevimli, nazik eli, elimi kucakladı." - Y. Z. Ortaç

"kucaklamak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Çayırova Atatürk Mahallesi Dibek Caddesi, Akse Mahallesi Metehan Sitesi ve Gebze Güzeller Mahallesi sakinleri ile buluşan Başkan Karaosmanoğlu, “Kadim kardeşliğimizi yaşatmak, şehrimizi kucaklamak, komşuluğumuzun hakkını vermek ve vatandaşların hayatı en güzel şekilde yaşaması için çalışıyoruz” dedi.

Mazlumu kucaklamak ve ona ev sahipliği yapmada geçmişten alışık olan bir milletiz.

Çünkü anayasalar aynı zamanda herkesin savunması gereken esasları içermek ve toplumu kucaklamak zorundadırlar.

Bir keze bizim kültürel kodlarımızda, örf, anane, gelenek, görenek ve inanç sistemimizde, düşmüş olana el uzatmak, yardım etmek ve kucaklamak vardır.