Güncel Türkçe Sözlük
kudurmak
-
nsz Kuduz hastalığına yakalanmak, kuduz
olmak
- Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek
"Kudurmuş bir heyecanla döndü." - Ö. Seyfettin
- Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak
"Dört tarafı haraca kesen bu kudurmuş oğlanı kodese attırana kadar el birliğiyle çalışacağımıza söz veriyor muyuz?" - H. Taner
- Gücünü artırmak, tehlikeli bir durum almak, tehlikeli bir
duruma gelmek
"Oraya üşüşen Avrupalılar, doymak bilmez kudurmuş bir açlıkla din kardeşlerimizin kanlarını emip dururlar." - Ö. Seyfettin
- Çok kızmak, öfkelenmek
"Kırlarda saatlerce böyle dolaştı, durdu / Söylendi, homurdandı. Düşündükçe kudurdu!" - E. B. Koryürek
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
kudurmak
Oynamak : Çocuklar, haydi kuduralım.