Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Parçaları belli bir plana göre düzenlemek,
konuları sıraya sokmak
"Ben ne düşündüm, nasıl uğraştım, ne çileler çektim bu öyküleri kurgularken." - N. Meriç
- Bir filmin değişik yerlerde çekilen bölümlerini bir bütün
oluşturmak için birleştirmek, montajlamak
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
Sinema Kurguyu, kurgulamayı gerçekleştirmek. Kurgu, kurgulama eylemi.
Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
Gevşek dokulu ve daha çok göstermeci nitelikteki oyunda, başka oyunlardan ya da sahnelerden alınmış çeşitli yerleri, durumları, kişileri, belgeleri, film ve diyaları uyumlu bir biçimde birleştirmek.
"kurgulamak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bizim misyonumuz, devletin, devlet refleksinin sonuçlarını vatandaşa empoze etmek değil, tam tersine vatandaşın gücünü alarak, devlet ve hükümet hayatını kurgulamak, vatandaşın talepleri doğrultusunda hükümet etmeyi sağlamak, devletin faaliyet göstermesini sağlamak.
Aile hayatını düzeltmek, iyileştirmek ve İslam şuuru üzerine kurgulamak ve gerçekten sağlıklı bir temel oluşturabilmek adına gayret ortaya koyuyorlar.
Türkiye'nin rolünü, sahip olduğu beşeri sermaye ile Asya ve Avrupa arasında yatırım ve ticaretin niteliğini geliştiren bir vizyon ile kurgulamak istiyoruz.
Türkiye, göç politikasını bu veriler ve sorumluluklar üzerinde kurgulamak zorunda olan bir ülkedir.
Tek hedefi 3 puan alan Güneş, hücumda bol pas yapan ve şut çeken takım kurgulamak için kolları sıvadı.
Verimliliğin artırılmasında doğru sistemi kurgulamak, sistemin gerektirdiği doğru yöntem, metodoloji ve teknolojilere sahip olmak ve bunu sürdürülebilir kılmak önem arz etmektedir.